Çocuklar;

Mustafa Kemal Atatürk’ün armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 104’üncü yılını kutluyorsunuz. Bugün, ulusun kaderinin bir kişi tarafından değil, tüm ulusun kendisi tarafından belirlenen büyük bir devrimin sevincini yaşıyorsunuz.

Bugün, Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kabul ettiğimiz, Atamızın armağanı olan çocuk bayramını kutluyoruz. Dahası dünyada ilk ve tek Çocuk Bayramıdır.

Sizler, ülkemiz için çok önemli olan bugünü çocuklarına armağan eden bir ulusun çocuklarısınız. Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenine layık olan bu kutsal emaneti geleceğe taşıyacak olan da sizlersiniz.

Her şeyden önce biz büyüklere düşen görev;

‘Çocukken iki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini gerçekleştiremezdim’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamanız ve sizlere onu çok iyi anlatmamız gerekir.

Atatürk’ü anlamak onu görmek değildir elbette.

-Atatürk’ü anlamak, bir ağaç kesileceğini duyunca koca bir köşkü temelinden oynatmak demektir.

-Atatürk’ü anlamak, bataklıktan yaratılan Atatürk Orman Çiftliğini çevreci düşünceleri ile bilmek demektir.

-Atatürk’ü anlamak, ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yok yalnızca ve yalnızca çok fazla çalışmaya ihtiyacımız var.’ demektir.

-Atatürk’ü anlamak, ülkenin bağımsızlığı için ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolası ile verdiği Kurtuluş Savaşını anlamak demektir.

-Atatürk’ü anlamak, vatan sevgisini bilmek demektir.

-Atatürk’ü anlamak, ‘Ey Türk gençliği; Birinci vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir’ sözüne sahip çıkmak demektir.

İşte Mustafa Kemal Atatürk’ü anlayarak onun güvenine sahip çıkan, her zaman ülkesi için daha iyiyi hedefleyen, Atasının çizdiği çağdaş uygarlık yolunda yürüyen çocuklar olacağınıza güvencimiz tamdır.

Hepinizi umut dolu ışıl ışıl parlayan gözlerinizden öpüyorum.

En büyük bayram bu bayramdır.

Bayramınız kutlu olsun çocuklar.