Dile getirmeye korktuğumuz bazı hislerimiz, bizi sonrasında daha da karanlık bir girdabın içine hapsedebilir. Hissettiğimiz ama inkar ettiğimiz o hisler, gerçeğe dönüştüğünde; haklı çıkmanın çaresizliğini üzerimizden atmak için gözyaşları ile taçlandırılmış yağmurlara karşı hazırlıklı olmamız gerekir. Ama kimse güneşli bir günün ortasında aniden ortaya çıkan bir fırtınadan ıslanmadan çıkamaz. Ben de çıkamadım.

His ve duygu sözlük anlamı olarak aynı kavramı temsil etse de hissetmek aslında bambaşka bir dünyayı önümüze seriyor. Hisleri kuvvetli olan okuyucularım, bu noktada neden bahsettiğimi daha iyi anlayacaktır. Bir anın sonu temsil ettiğini, yeni bir başlangıç için doğru yerde olduğunu ya da o şarkıyı sonsuza kadar unutamayacağını hissedersin. İçine doğan bu garip hisle bazen heyecandan ne yapacağını bilemez bazen de hüzünden kabul edemezsin.

Milo’nun hayat döngüsünün benimkinden daha kısa olduğunu, elbette biliyordum. Ama bu anın yakın olduğunu hissettiğim günlerdeki o çaresizliği üzerimden atamıyordum.

Dönem dönem bazı şarkıları tekrara alır, bıkana kadar dinlerim. O dönemlerde ise dilime dolanan şarkı oldukça manidardı. Şarkının sözleri, ruhumun çığlıklarını dile getiriyordu. Bunu çok sonradan fark ettim. “Eğer yapabilseydim, Tanrı’yla bir anlaşma yapardım”

Milo ile balkonda geçirdiğimiz son günlerimiz olduğunun bilincinde fakat bunu inkar etmeyi tercih ettiğim o karanlık dönemde, koltukta otururken Milo’nun yorgun bedenini kucağıma aldım. Şefkatle başını okşarken çalan şarkının sesinin açıp “Bu seninle dinlediğimiz binlerce şarkıdan sonra belki de son şarkı” diye fısıldadım. Bu hareketim beni de şaşırtmıştı çünkü olumsuz hislerimi, gerçekleşmemesi adına dile getirmezdim.

Şarkının sesini açtım, oğluma sarıldım ve ağladığımı ona belli etmemek adına göz yaşlarımı sessizce içime akıttım.

İnsan, bazen bazı anları son kez yaşadığını hissediyor. Hissediyor ama haklı çıkmak istemiyor. Hisleri onu yanıltsın diye gizli gizli dua ediyor. Fakat sonunda gerçeklerle baş başa kaldığında; o şarkıyı her dinlediğinde, o anı hatırlarken buluyor kendini…