Antalya’da kira fiyatları her geçen gün artarken, vatandaşlar, öğrenciler ve emekliler barınma sorunu ile karşı karşıya. Kiraların aylık gelirleri aşması, dar gelirli aileleri, öğrencileri ve emeklileri zor durumda bırakıyor. Uzmanlar, devletin piyasanın insafına bırakılmış konut sistemine acilen müdahale etmesi gerektiğini vurguluyor.
KİRA-DER BAŞKANI UYARDI
Antalya Kiracılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİRA-DER) Başkanı Cengiz Kul, kira fiyatlarındaki artışın artık makul seviyelerin çok üzerinde olduğunu belirterek, yetkilileri acil çözüm üretmeye çağırdı. Kul, “Vatandaş maaşından fazlasını kiraya veriyor, öğrenciler ev bulamıyor, emekliler barınacak yer arıyor. Kira fiyatları aylık gelirleri çoktan geçmiş durumda. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken kiralarını ödemek zorunda kalıyor; çoğu aile elektrik, su ve gıda gibi hayati harcamalarını kısmak zorunda bırakılıyor. Cumhurbaşkanından valilere, belediye başkanlarından milletvekillerine kadar herkes bu sorunun farkında ama hâlâ somut bir çözüm yok. Daha ne bekleniyor? Bir ailenin sokakta kalmasını mı, gençlerin eğitimini bırakmasını mı, emeklilerin parkta yatmasını mı? Bu insanlar lüks değil, sadece temel yaşam haklarını talep ediyor” dedi.
SOSYAL KONUT TALEBİ ARTIYOR
KİRA-DER Başkanı, özellikle TOKİ projelerinin yalnızca satış değil, kiralık sosyal konutlara da yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kul, “Bu önerimiz kabul gördü ancak hâlâ somut adım atılmadı. Devletin, kira piyasasının acımasızlığı karşısında ihtiyaç sahibi kiracıların yanında durması şart. Dar gelirli vatandaşların ve öğrencilerin kiralarını ödeyebilmesi, ailelerin evlerini kaybetmeden yaşamlarını sürdürebilmesi için artık eyleme geçilmesi gerekiyor. Piyasanın vicdanına bırakılmış bir konut sistemiyle bu sorun çözülmez, devletin aktif müdahalesi şart” ifadelerini kullandı.
BARINMA KRİZİ SOSYAL ÇÖKÜŞE YOL AÇABİLİR
Kira krizinin yalnızca ekonomik bir sorun olmadığını, sosyal boyutunun da ciddi tehdit oluşturduğunu söyleyen Kul, “Böyle devam ederse barınma krizi yalnızca ekonomik değil, sosyal bir çöküşe de yol açacak. Toplumun farklı kesimleri arasında derin bir güvensizlik oluşacak, gençler eğitim hayatlarını yarıda bırakacak, emekliler park ve cami bahçelerinde barınmak zorunda kalacak. Artık açıklama değil, somut eylem zamanı! Milletin gözü, kulağı ve umudu görev başındaki yöneticilerdedir. Sessizlik değil, çözüm bekliyoruz. Halkımız, yetkililerden sadece vaat değil, somut adımlar görmek istiyor” diye konuştu.
