Dijital çağın yükselişiyle birlikte gençler arasında hızla yayılan sanal kumar bağımlılığı, hem ruh sağlığını hem de sosyal ve akademik yaşamı olumsuz etkiliyor. Uzman Psikolog Anıl Yıldız, Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde yaptığı açıklamada, sanal kumarın özellikle gelişmekte olan genç beyni üzerinde yarattığı tahribatı ve bağımlılığın yol açtığı psikolojik sorunları gözler önüne serdi. Teknolojinin sunduğu kolay erişim ve hızlı ödül mekanizması, gençlerin riskleri doğru değerlendirememesiyle birleşince, bu bağımlılık türü giderek daha ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geliyor. Erken farkındalık ve profesyonel müdahale, sorunun önüne geçmek için kritik öneme sahip.

GENÇLER DİJİTAL BAĞIMLILIKLARA KARŞI SAVUNMASIZ
Gençlerin beyin gelişimlerinin tamamlanmadığını vurgulayan Yıldız, “Gençler henüz beyin gelişimlerini tamamlamamış olduklarından, karar verme ve risk değerlendirme becerileri yeterince gelişmemiştir. Bu durum da onları dijital bağımlılıklara, özellikle de sanal kumar gibi hızlı ödül sunan ve yüksek risk içeren davranışlara karşı çok daha savunmasız hale getirmektedir” diye konuştu.
DOPAMİN VE BAĞIMLILIK DÖNGÜSÜ
Sanal kumarın beyindeki dopamin seviyesini artırarak bağımlılık döngüsü oluşturduğunu ifade eden Yıldız, “Kazanma ihtimaliyle gelen ani heyecan ve risk unsuru, beyindeki dopamin seviyesini artırır. Bu kimyasal değişim, kişide yoğun bir haz duygusu oluşturur. Genç bireyler bu hissi tekrar yaşamak için oyuna geri dönmeye eğilimlidir. Böylece bir bağımlılık döngüsü başlar” dedi.
RUH SAĞLIĞI VE AKADEMİK PERFORMANS TEHLİKEDE
Bağımlılığın gençlerin hayatını birçok açıdan olumsuz etkilediğini belirten Yıldız, “Zamanla kişi gerçek hayatta doğal yollarla elde ettiği ödüllerden –örneğin akademik başarı, arkadaş ilişkileri ya da hobiler– eskisi kadar tatmin olmamaya başlar. Bu da ruhsal boşluk hissini derinleştirir, doyumsuzluğu artırır ve sonunda depresyon ya da anksiyete gibi ciddi psikolojik bozukluklara zemin hazırlar” şeklinde konuştu.
SOSYAL İZOLASYON VE EĞİTİMDE BAŞARIDA DÜŞÜŞ
Okul başarısında düşüş ve sosyal izolasyonun da sık görülen etkiler arasında olduğunu belirten Yıldız, “Dikkat dağınıklığı, odaklanma sorunu, derslere ilgisizlik ve devamsızlık oranında artış gibi sorunlar yaygındır. Dijital ortamlarda uzun zaman geçirilmesi sosyal izolasyonu da beraberinde getirir. Aile bireyleri ve arkadaşlarla olan ilişkiler zayıflar, gençler kendilerini yalnız ve dışlanmış hissetmeye başlar” dedi.
ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR VE DUYGUSAL SORUNLAR
Bağımlılığın ilerleyen evrelerinde ortaya çıkan duygusal ve davranışsal sorunlara da dikkat çeken Yıldız, “Kumar bağımlılığı olan gençlerde sıklıkla öfke patlamaları, ani ruh hali değişimleri, yoğun suçluluk duygusu ve utanma gibi karmaşık duygusal tepkiler gözlemlenmektedir. Bu bireyler çoğu zaman kaybettikleri parayı geri kazanma umuduyla borçlanabilir, ailesine yalan söyleyebilir ya da gizlice para çalma gibi etik dışı davranışlara yönelebilir” dedi.
RUHSAL BOZUKLUKLARLA BİRLİKTE SEYREDEBİLİR
Sanal kumar bağımlılığının ruhsal bozukluklarla birlikte seyrettiğini ifade eden Yıldız, “Bu bağımlılık türü; depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, dikkat eksikliği, takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve kontrolsüz davranışlar (kompulsiyonlar) gibi ruhsal sorunlarla birlikte seyredebilir. Bağımlılığın şiddeti arttıkça, kişi hayattan zevk alamamaya, umutsuzluk duygusuna kapılmaya başlar. Bu süreçte intihar düşüncelerinin ortaya çıkma riski de önemli ölçüde artar” diye konuştu.
ERKEN TANI VE MÜDAHALE HAYATİ ÖNEMDE
Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı: “Erken tanı ve profesyonel müdahale, hayati bir öneme sahiptir. Sanal kumar bağımlılığı, sadece bireylerin ekonomik durumunu değil, ruhsal gelişimlerini, kimlik oluşumlarını ve geleceklerini de tehdit eden ciddi bir toplumsal sorundur. Bilinçli bir toplum, erken farkındalık, dijital denetim mekanizmaları ve psikolojik müdahale sistemleri sayesinde bu sorunun üstesinden gelebiliriz.”





