Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Çağlayan Mahallesi’nde sokak ortasında silahla vurularak öldürülen Lady isimli köpek için Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu tarafından basın açıklaması yapıldı. Kurul Başkanı Avukat Ecenur Kovancı, hayvana yönelik şiddetin sistematik hale geldiğini belirterek, 7527 sayılı kanunun iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Baro adına konuşan Hayvan Hakları Kurulu Başkanı Avukat Ecenur Kovancı, “Bugün burada yalnızca Lady için değil, eziyet edilerek öldürülen, şiddete uğrayan, sömürülen tüm hayvanlar için toplandık” dedi.
‘7527 SAYILI KANUNLA ŞİDDET ARTTI’
Türkiye genelinde birçok belediyenin mevcut yasaya dahi aykırı biçimde toplama işlemleri yaptığını ifade eden Kovancı şu ifadelere yer verdi; “Popülasyon artışının kontrolüne ilişkin sunulan bilimsel, etik ve vicdani tüm çözüm yollarına rağmen alelacele çıkarılan ve 02.08.2024 tarihinde yürürlüğe giren 7527 Sayılı Kanunla birlikte sokakta yaşayan hayvanlara karşı işlenen hak ihlallerinin arttığı, Türkiye’nin dört bir yanından belediyelerin mevcut yasaya dahi aykırı yöntemlerle yaşlı, hasta, yavru demeden köpekleri topladığı, toplamalar sırasında anestezik madde nedeniyle ölümler yaşandığı, hayvanların boğma tasmalarla yerlerde sürüklendiği, yetkisiz kişiler tarafından toplamalar yapıldığı, hayvanların acı çeken, hissedebilen canlılar olduğu görmezden gelinerek bir eşya gibi belediye araçlarına atıldığı, bazı hayvanların ölüm çukurlarına baygınken gömülüp boğularak öldürüldüğü, bazılarının poşetlere sarılıp mahalle aralarındaki çöp konteynerlerına atıldığı, bu ihlallerden güç alan bazı insanların da kedi ve köpekleri zehirlediği, ateşli silahlarla vurduğu, bıçakladığı, astığı gibi çok sayıda ihbar ve görüntüler toplumda infial yaratmaktadır” diye konuştu.
‘BEDEL HAYVANLARA ÖDETİLİYOR’
Hayvan üretiminin ve satışının hala serbest olmasının sorunun temel kaynağı olduğunu belirten Kovancı, “Üretimi ve satışı yasaklamayan, merdiven altı üretime yönelik gerekli denetim mekanizmalarını çalıştırmayan, etkin kısırlaştırma politikaları uygulamayan ve denetlemeyen, sahipli hayvanların terki noktasında cezai yaptırımlar sunmayan, sahiplendirmeye yönelik çalışma yapmayanlar; görevlerini yerine getirmemelerinin cezasını, durumun mağduru olan sokakta yaşayan hayvanlara kesmek istemektedir. Bilimsel, etik ve hak temelli çözüm yollarına kulaklarını tıkayanlar, en yüksek sesleriyle ölüm diye haykırmakta, hayvanların barınak ve doğal yaşam alanı adı altında toplama kamplarında tutsak edilmesi için her türlü yol ve bahaneyi kullanmaktadır” dedi.
‘KARARLARA DAVA AÇTIK’
Antalya İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun yasa gereği 3 ayda bir toplanması gerektiğini ancak bu görevin yerine getirilmediğini vurgulayan Kovancı, “Antalya'da, 5199 sayılı yasa gereği her 3 ayda bir toplanması gereken İl Hayvanları Koruma Kurulu uzun süre toplanmamış; ancak yasa değişikliğinin ardından 19.02.2025 tarihinde, hayvanların toplanması ve sahiplenme sınırlandırması gibi gündemlerle toplanmıştır. Toplantı usulüne uygun yapılmamış, kararlar okunmamış ve oylanmamış, katılımcıların söz hakkı kısıtlanmış, bazı değerlendirmeler dikkate alınmamıştır. Bu usulsüzlükler nedeniyle, Baro Başkanlığı tarafından toplantı ve alınan kararlara ilişkin iptal davası açılmıştır” dedi.
‘LADY, SOKAKTA BİZİMLE YAŞAYAN BİR CANLIYDI’
Silahla vurularak öldürülen Lady’nin 12 yıldır mahallede insanların birlikte yaşadığı bir köpek olduğunu söyleyen Kovancı, “Hayvanları Koruma Kanunu, günümüzde adında "koruma" ifadesi geçmesine rağmen, hayvanların yaşam hakkı başta olmak üzere temel haklarını yok sayan, hukuk ve etikle bağdaşmayan düzenlemeler içermektedir. Kanun değişikliği sonrası hayvanlara yönelik şiddet artmış, devletin bu konuda cezasızlık politikası uygulaması failleri cesaretlendirmiştir. Antalya’da 12 yıldır mahallede yaşayan Lady isimli köpeğin 24.04.2025 tarihinde sokak ortasında silahla öldürülmesi bu şiddetin çarpıcı bir örneğidir. Olay hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olup, failin en ağır şekilde cezalandırılması için hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olunacağı belirtilmiştir. Lady bizden biriydi. Sokakta yaşayan, mahalle halkının sevdiği bir canlıydı. Onun katledilmesi toplumda hayvana yönelik şiddetin hangi noktaya ulaştığının en net göstergesidir. Bu vahşi eyleme ilişkin olarak Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Failin en ağır cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacağız” dedi.
“HAYVAN ÜRETİMİ VE SATIŞI DERHAL YASAKLANMALI”
Sokak hayvanlarının sayısının kontrol altına alınması için uygulanması gereken en bilimsel yöntemin kısırlaştırma olduğunu vurgulayan Kovancı, “Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası süren 7527 sayılı kanunun derhal iptal edilmesi elzemdir. Yeni düzenlemelerde, sokak hayvanı popülasyonunun başlıca kaynağı olan hayvan üretimi, satışı ve ticareti kesin olarak yasaklanmalıdır. Popülasyon artışının önlenmesinde en bilimsel ve etik yöntem olan kısırlaştırma–aşılama–yerine bırakma modeline geri dönülmeli ve kırsal bölgelerden başlanarak ülke çapında bir kısırlaştırma seferberliği başlatılmalıdır. Hem insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı hem de hayvanların yaşam hakkı açısından bu model en doğru ve etkili çözüm yoludur. Hayvanlara yönelik hak ihlallerine karşı yaptırımlar caydırıcı biçimde artırılmadığı sürece, toplumsal şiddet sarmalı derinleşecek ve sokaklarda hayvan avına dönüşen bir tabloyla karşı karşıya kalınacaktır” şeklinde konuştu.
‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
Kovancı, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu yasaya ve gerçekleşen olaylara karşı aynı güç, inanç ve iradeyle mücadele edeceğimizi; hayvanlar aleyhinde gerçekleştirilen etik, bilim, vicdan, hukuk dışı her eylemin karşısında duracağımızı; yaşamı savunacak, yaşamdan yana olacağımızı tüm kamuoyuna bildiririz.”
