Balıkesir’in kuzeydoğusunda yer alan Kepsut, tarihi kaynaklara göre yüzyıllar öncesine uzanan bir yerleşim geçmişine sahip. Bölgede yapılan arkeolojik bulgular, Kepsut çevresinin Antik Çağ’dan bu yana yerleşim alanı olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Roma ve Bizans dönemlerinde stratejik bir konumda bulunan ilçe, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise idari açıdan önemli bir yerleşim haline geldi. Kepsut, Osmanlı arşivlerinde yer alan kayıtlara göre 16. yüzyılda gelişen bir köy olarak geçiyor. Zamanla nahiye statüsüne kavuşan Kepsut, hem tarımsal üretimi hem de hayvancılığıyla bölge ekonomisine katkı sağladı. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise Balıkesir’e bağlı bir ilçe olarak teşkilatlandı.

Tarih boyunca verimli toprakları ve su kaynaklarıyla bilinen Kepsut, günümüzde de tarım ve hayvancılıkla öne çıkıyor. Aynı zamanda doğa turizmi açısından da potansiyel taşıyan ilçe, hem tarihi mirası hem de doğal zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Son yıllarda Kepsut’un tarihi dokusunu gün yüzüne çıkarmak adına yapılan çalışmalar ve restorasyon projeleriyle birlikte ilçe, geçmişine daha fazla sahip çıkan bir yapıya kavuşuyor. Yerel yönetimlerin katkılarıyla bölgenin kültürel mirası korunarak gelecek nesillere aktarılmaya devam ediliyor.

PEKİ, KEPSUT İSMİ NEREDEN GELİYOR?
İlçenin adıyla ilgili kesin bir bilgi bulunmasa da, farklı rivayetler ve dilbilimsel değerlendirmeler, Kepsut isminin geçmişine ışık tutuyor. Bazı kaynaklar, Kepsut adının eski Türkçede ‘küpsüt’ ya da ‘köpsüt’ kelimelerinden türediğini öne sürüyor. Bu ifadeler, ‘süt kabı’ ya da ‘bol süt’ anlamına gelirken, bölgenin tarih boyunca süt ürünleri ve hayvancılıkla olan bağını yansıttığı düşünülüyor. Bir başka görüşe göre ise, isim Orta Asya kökenli göçebe toplulukların dilinden gelmekte. Osmanlı dönemine ait bazı belgelerde farklı şekillerde yazılan bölge adı, zamanla halk dilinde evrilerek bugünkü halini aldı. Her ne kadar bu anlatımlar kesinlik kazanmamış olsa da, Kepsut isminin hem bölgenin tarım ve hayvancılıkla özdeşleşen yapısını hem de tarih boyunca yaşadığı kültürel etkileşimleri yansıttığı ifade ediliyor.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK