Aydın’ın batısında, Ege Denizi kıyısında yer alan Kuşadası, köklü tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkıyor. Antik çağlarda Anadolu’nun en önemli liman kentlerinden biri olan bölge, Efes, Milet ve Priene gibi uygarlık merkezlerine yakınlığı sayesinde hızla gelişti. Kuşadası’nın tarihi M.Ö. 3 binli yıllara kadar uzanıyor. İlk yerleşimlerin Neopolis adıyla kurulduğu bilinen kent, sırasıyla İyonlar, Persler, Romalılar ve Bizanslıların hakimiyetine girdi. Osmanlı döneminde ise Güvercinada Kalesi ve limanıyla stratejik bir savunma noktası haline geldi.

Cumhuriyet döneminden itibaren hızla gelişen Kuşadası, özellikle 1960’lı yıllardan sonra turizmde büyük bir ivme kazandı. Kruvaziyer limanının inşa edilmesiyle birlikte dünyanın dört bir yanından gemilerle turistler bölgeye akın etmeye başladı. Bugün Kuşadası, Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi ve Milli Park gibi tarihi ve doğal zenginlikleriyle Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonları arasında yer alıyor.

PEKİ, KUŞADASI İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Kentin adı, kıyıdaki küçük ada üzerinde inşa edilen Güvercinada Kalesi’nden geliyor. Osmanlı döneminde “Kuşadası” olarak anılmaya başlayan şehir, ada ve kale görünümünün kuşu andırması nedeniyle bu ismi aldı.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK