Platform Antalya'nın yetkilisi Özcan Ersoy, alanın yalnızca bir yemek noktası değil, aynı zamanda samimi bir sosyalleşme mekanı olduğunu vurgulayarak, “Sokak lezzetleri üzerine kurulu bir gastronomi bahçesiyiz. İnsanlar burada hem lezzet keşfine çıkıyor hem de farklı etkinliklerde bir araya geliyor” dedi.

Whatsapp Image 2025 07 21 At 13.13.32

KEBAPLA SUSHİ YAN YANA: KÜLTÜRLERİN SOFRASINDASINIZ
Platform’un sanat direktörü Ahmet Can Kalem ise yemek kültürünü sanat ve müzikle buluşturan bu yapının her hafta değişen zengin bir etkinlik takvimi sunduğunu belirtiyor. “Yoga atölyelerinden yeni nesil kahve workshoplarına, gastronomi panellerinden canlı performanslara kadar birçok farklı etkinliği aynı çatı altında bulabilirsiniz. Herkesin kendine göre bir alan bulabileceği kolektif bir yapıyız” dedi.

Whatsapp Image 2025 07 21 At 13.13.17
Farklı mutfaklardan lezzetlerin bir arada bulunduğu bu yaşam alanında, kebap ile sushi aynı sofrada buluşabiliyor. Bu çeşitlilik, mekanın sadece bir yemek noktası değil, aynı zamanda kültürlerin kaynaştığı bir sosyal zemin olduğunu da gösteriyor.

Whatsapp Image 2025 07 21 At 13.15.19
ETNİK MÜZİĞİN RİTMİ PLATFORM’DA YÜKSELDİ
Platform Antalya’nın dikkat çeken etkinliklerinden biri de etnik müzik workshopu oldu. Ritim sanatçısı Berna Tutkun ve İran asıllı santur sanatçısı Muhammed Sarhangi, doğanın seslerini sahneye taşıyan etkileyici bir performansa imza attı. Katılımcılar, handpan ve santurun büyüleyici tınıları eşliğinde unutulmaz bir müzik deneyimi yaşadı.
Tutkun’un öğrencileri Hatice Adıgüzel ve Yonca Atabey’in de sahne aldığı etkinlik, Platform’un sanatı ulaşılabilir ve paylaşılabilir kılma vizyonunu da gözler önüne serdi.

Whatsapp Image 2025 07 21 At 13.14.02
Bu performansta öne çıkan enstrümanlar ise son yıllarda dünya genelinde hızla popülerleşen handpan, santur ve djembe oldu.
Handpan, çelikten yapılan ve dokunarak çalınan büyüleyici bir vurmalı çalgı olarak, özellikle meditasyon ve doğa temelli müziklerde sıkça tercih ediliyor.
Santur, kanunun atası olarak bilinen bir İran enstrümanı olup tınısıyla dinleyicileri adeta zamanın dışına taşıyor.
Djembe ise Batı Afrika kökenli, güçlü ve derin ritimlere sahip bir davul türü olarak sahneye coşku katıyor.
Bu enstrümanlar, ritmin evrenselliğini ve insanların duygularla kurduğu müzikal bağı bir kez daha gözler önüne serdi. Sahnedeki uyum ve katılımcıların aktif dahil oluşu, ritmin bir ifade biçimi olarak ne kadar güçlü ve birleştirici olduğunu hissettirdi.

Muhabir: ÖZLEM SOYDAN/ÖZEL HABER