TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Türkiye’deki kaynak ve varlıkların değerli arazilerin satılmasına tepki olarak düzenledikleri basın toplantısında Hayır mesajı verdiler. İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, Jeoloji mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer ve İl Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımı ile gerçekleşen toplantıda gündeme dair önemli açıklamalarda yapıldı.
TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜZELMEZ
TMMOB adına açıklamayı yapan Vahap Tuncer, Türkiye Ekonomisinin istikrarsız olduğunu ve düzelme olasılığının olmadığını ifade ederek, istikrar konusunda yanlış adımların atıldığını da belirtti. Tuncer, “Özellikle döviz üretme yeteneği olan sanayi hamleleri yerini siyasal iktidarın popülist tercihlerine bırakmıştır” dedi.
MEGA PROJELER BİLİMSEL DEĞİL
3.havalimanı, 3. Köprü, Avrasya tüneli, Gebze-İzmir otoyolu gibi büyük projelerin Türkiye’nin önceliği olduğuna dikkat çeken Tuncer, “Dengeli bölgesel gelişmenin tamamen aleyhine olan, bilimsel dayanaklardan ve fizibilitelerden yoksun bu projeler,hükümete yakın sermayelerce biçimlendirildiğinden kısa sürece darboğaz yaşamaya başlamıştır. Dış finansman bulmakta sorun yaşayan “Kamu-Özel Ortaklığı”na dayalı projeler için yapılmış Hazine garantili borçlanmaların doların hızlı tırmanışı ile firmalara zor zamanlar yaşattığı bilinmektedir” şeklinde konuştu.
VARLIK FONU SON ÇARE
“Mega proje” batağına saplanan firmaların son çareyi Varlık Fonu’nda bulduklarını söyleyen Tuncer, “Ülkemizin 12 büyük kamu kurum ve kuruluşu ile Antalya, Aydın, İstanbul, İzmir, Muğla ve Isparta başta olmak üzere birçok ildeki devlet arazileri Varlık Fonu’na aktarılmıştır. Çoğunluğu turizm bölgelerinde olan çok değerli 2 milyon m2 arazi artık Varlık Fonu’nun elindedir. Fon yöneticilerinin ve İktidarın istedikleri gibi kullanabilecekleri bu arazilerin 323 bin m2‘si Antalya’nın turizm merkezleri olan Aksu, Beldibi, Çam yuva, Çolaklı, Ilıca, Kemer, Kiriş, Manavgat bölgesinde yer almaktadır. Antalya’nın bu kıymetli arazileri TBMM, Sayıştay ve Mahkemelerin denetimi dışında devredilen arazilerdir” dedi.
VARLIK FONU ANAYASAYA’YA AYKIRI
Uygulamanın Anayasaya’ya aykırı olduğunu ifade eden Tuncer, “Kamu yararı eksenli sosyal hukuk devleti ilkesinin tasfiyesi niteliğindedir. Dünyada birçok örneği olduğu gibi ülkesini, kaynaklarını, toplumsal zenginliklerini satışa çıkaran veya aşırı borçlanmaya yönelen her devlet ya yok olmuş ya da uzun süreli tahakküm veya tarihimizden bildiğimiz üzere kapitülasyonlara maruz kalmıştır. Başa ülkeler için örnek olmayacağı da açıktır. Türkiye, bütçe açığı ve cari açık veren bir sisteme sahiptir. Ülkemizde kurulan Türkiye Varlık Fonu AŞ ise herhangi bir gelir fazlalığına dayanmamaktadır. İhale mevzuatı, Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmayacak, şirket faaliyetleri Sayıştay, dolayısıyla yasama organının denetimine tabi olmayacaktır. Ülkemiz ve halkımızın kaynak ve varlıkları sahipsiz değildir. Kaynak ve varlıklarının talanına kararlılıkla “hayır” diyerek duruma tepki gösterdi.





