‘BAŞVURULAN ETKİLİ VE YAPICI BİR ÇÖZÜM YÖNTEMİDİR’
Arabuluculuğun temel yapısını anlatan Avukat Sena Elif Yönter, “Arabuluculuk, tarafsız ve bu alanda uzman bir üçüncü kişinin rehberliğinde yürütülen, tarafların mahkeme sürecine girmeden önce kendi aralarında anlaşarak çözüm bulmasını sağlayan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu sistem hem zamandan tasarruf sağlar hem de mahkemelerin iş yükünü azaltır. Aynı zamanda tarafların ilişkisini koruyarak daha barışçıl bir çözüm sunar” ifadelerini kullandı.
‘ÇOK DAHA GENİŞ BİR ALANA YAYILMIŞ DURUMDA’
Arabuluculuğun “zorunlu” ve “ihtiyari” olmak üzere iki şekilde uygulandığını belirten Yönter, “Bazı uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak artık bir dava şartı haline geldi. Yani kişi doğrudan mahkemeye gidemez. Önce arabulucuya başvurmak zorunda. İş, ticaret ve tüketici davalarının dışında artık kira uyuşmazlıkları, ortaklığın giderilmesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan doğan ihtilaflar, komşuluk ilişkilerinden kaynaklanan anlaşmazlıklar ve tarımsal üretim sözleşmeleri gibi birçok konuda da arabulucuya gitmek zorunlu hale getirildi. Bu kapsam, önceki yıllara göre oldukça genişledi” dedi.
‘ADLİYEDEKİ ARABULUCULUK BÜROLARINA GİTMEK YETERLİ’
Sürece dair bilgi veren Yönter, “Arabulucuya başvurmak için taraflardan birinin adliyelerde bulunan Arabuluculuk Bürolarına gitmesi yeterlidir. Bu başvuru sonrasında sistem, tarafsız bir arabulucu atar. Arabulucu, her iki tarafla görüşerek süreci başlatır. İlk toplantı tarihi belirlenir ve taraflar bir araya getirilir. Arabulucu, isterse taraflarla ayrı ayrı da görüşebilir. Burada önemli olan, arabulucunun herhangi bir karar verme yetkisinin olmaması; sadece tarafların uzlaşmasına aracılık etmesidir” diye konuştu.
‘KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA SÜREÇ HIZLI İŞLİYOR’
Sistemin hızlı sonuç alma açısından da avantaj sağladığını söyleyen Yönter, “Kira kaynaklı uyuşmazlıklarda, arabulucu atandıktan sonra süreç en fazla üç hafta içinde tamamlanmalıdır. Ancak istisnai durumlarda bu süre bir hafta daha uzatılabilir. Anlaşma olursa ücret eşit paylaşılır, olmazsa ilk iki saat devlet tarafından karşılanır. Eğer taraflar anlaşırsa, arabuluculuk ücreti iki taraf arasında eşit şekilde paylaşılır. Ancak anlaşma sağlanamazsa, taraflar sadece iki saatlik görüşme yapmışsa bu ücret devlet tarafından karşılanır. Bu da sistemin caydırıcı değil, teşvik edici bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Arabuluculuk, hem vatandaş hem de yargı sistemi için oldukça faydalı bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Tarafların ilişkisini yıpratmadan, kısa sürede, daha az maliyetle ve dostane biçimde çözüm üretmeye imkan tanır” şeklinde konuştu.





