21-22 Haziran 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesinde, sınava girecek milyonlarca öğrencide stres ve kaygı düzeyi artıyor. Sınava sadece 44 gün kala, uzmanlar öğrencilerin yaşadığı psikolojik baskıların fiziksel ve ruhsal sağlıklarını tehdit edebileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu dönemde gençlerin yalnız olmadıklarını hissetmeleri, sınavla ilgili stresin ve baskının azaltılmasında en önemli faktörlerden biri olduğunu vurguluyor.

Anıl Yıldız

BEKLENTİLER ARASINDA SIKIŞAN ÖĞRENCİLER
Sınav sürecinde gençlerin hem kendi beklentileriyle hem de aile ve çevrenin beklentileriyle mücadele ettiklerini belirten Uzman Psikolog Anıl Yıldız, “Bu çocuklarda ciddi bir stres kaynağı oluşturuyor.  Özellikle, 'Başarısız olursam ne olur?' düşüncesi öğrencilerde en yaygın kaygı nedeni. Bu durum yalnızca zihinsel değil, aynı zamanda fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Uyku sorunları, mide ağrısı ve baş ağrısının sınav kaygısıyla sıkça görülen şikayetler arasında yer alıyor. Öğrenciler özgüven kaybı yaşadıklarını ve ‘Yapamayacağım’ gibi olumsuz düşüncelerle motivasyonları olumsuz etkilenebiliyor” dedi.

AİLEYE BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR
Sınav hazırlıkları kapsamında uzun saatler ders çalışan öğrencilerde zaman zaman bıkkınlık hissi oluştuğunu aktaran Yıldız, “Sosyal aktivitelerden uzak kalan gençler duygusal olarak da zorlanıyorlar. Sosyal izolasyon, duygusal dengesizliklere yol açabiliyor. Bu da öğrencilerin daha sinirli, içine kapanık ya da tahammülsüz hale gelmelerine neden olabiliyor” diye konuştu.

Öğrencilerin bu dönemde özellikle sosyal desteğe ihtiyaç duyduklarının altını çizen Yıldız, ailelere şu uyarıda bulundu: “Medya sınavı hayatın en önemli anı gibi sunuyor. Ancak ailelerin bu yaklaşımı benimsememesi gerekiyor. Çünkü sınav, öğrencinin hayatındaki sadece bir basamaktır, hayatın sonu değildir. Ailelerin çocuklarına, ‘Bu sadece bir araç, ne olursa olsun yanındayız’ mesajını vermesi çok önemlidir.”

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER