ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
Turizmcinin de 'Bu yıl böyle geçecektir' diyebileceği bir yıl olmadığını söyleyen Baraner, "Türkiye turizmi için çok dış etkenler, parametreler rol oynuyor. Önümüzü görebilmemiz için her şeyin sakin hale gelmesi lazım. Tabi ki bazı gelişmeler 16 Nisan'a çok bağlı. Türkiye'deki referandum çok önemli. Zira şu an biz istesek de istemesek de dünya pazarlarında çok siyasileştirilmiş bir ürün olarak kendini gösteriyor. Bunu aşmamız lazım. Bunu da 16 Nisan'dan önce aşmamız imkansız. 17 Nisan Türk turizmcileri için yeniden bir hareket günü, yeniden pazarlara dalış, pazarlarda gövde gösterme olarak kendini gösteriyor" diye konuştu.
NİSAN ÇOK ÖNEMLİ
Nisan ayının ikinci haftasından haziran başına kadar 6 haftalık dönemin kendileri için çok çok önemli olduğunu kayldeden Barener, şöyle konuştu. "Bütün buradaki dinamiklerin, turizmin başındaki insanların Antalya'yı terk edip o 6 haftalık süreçte güçlü oldukları veya müşteri bekledikleri pazarlarda bulunmalarını tavsiye ederim. O 6 hafta özellikle Antalya turizmini tayin edecek diye düşünüyorum. Pazarlamayı da çeşitlendiriyoruz, yeniden keşfediyoruz. Pazarlamanın derinliklerini ve zenginliklerini benimsiyoruz, bu çok önemli. Pazarlama gücü ve kabiliyeti bence üründen çok daha önemli. Bunu Türk turizmcileri bu krizde öğreniyor. Ben bunu bir değer olarak görüyorum. 10 yıl sonra belki Türk turizmcileri dünya çapında en değişik, en can alıcı marketing sistemlerinin sahipleri olacak. Hem geliştirecekler hem de sahipleri olacaklar. Bu da beni tabi ileriye dönük olarak bugün etkisini hemen göstermese de ileriye dönük çok mutlu ve umutlu kılıyor." ORTADOĞU PAZARI HAREKETLİ
Gazetecilerin sorusu üzerine Ortadoğu pazarına değinen Hüseyin Baraner, "Özellikle Kuveyt, Dubai, Abu Dabi, Umman ve Bahreyn, Ürdün gibi ülkelerde Türkiye çok revaçta. Onların da star ülkesi olduk şu an. Ama Arap dostlarımız deniz ve kum turizmine Avrupalılar kadar aşık değil. Onların tercihleri daha çok sanat, kültür, alışveriş, yemek, insanların bol olduğu caddelerde gezmek. Bu da tabi bir anlamda Antalya'nın belki Avrupalılar tarafından kullanılmayan ürünlerini yeniden aktif hale getiriyor. Bu da olumlu bir şey" dedi. Konuşmaların ardından YÖRSİAD yönetimi ve üyeleri ile hatıra fotoğrafı çektiren Baraner, dernek üyelerinin sorularını yanıtladı.





