Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Yüksel Karaman, 8 Aralık 2025 tarihinde Aksu’da meydana gelen ve geniş bir bölgede hissedilen depreme ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Karaman, hem Antalya Körfezi hem de Aksu Sismik Boşluğu’nun uzun süredir sessiz kalan, ancak büyük deprem üretme potansiyeli yüksek bölgeler olduğuna dikkat çekerek, bölge için kapsamlı risk azaltma çalışmalarının acilen başlatılması gerektiğini vurguladı.

‘DEPREM AKSU SİSMİK BOŞLUĞU’NDA, DERİN ODAKLI BİR HAREKET’
Saat 13.21’de meydana gelen depremin odak noktasının Aksu Sismik Boşluğu olduğunu belirten Karaman, AFAD’ın ilksel verilerine göre 94 km derinlikte 4,9 (ML), Kandilli Rasathanesi’nin çözümüne göre ise yaklaşık 95 km derinlikte 5,2 (Mw) büyüklüğünde bir deprem kaydedildiğini söyledi. Derinliği nedeniyle geniş bir alanda hissedilen depremin, ilerleyen çözümlemelerle revize edilebileceğini ifade etti.

Karaman, deprem merkezinin Antalya’ya yaklaşık 25-30 km uzaklıkta olmasına rağmen hissedilmesinin temel nedeninin odak noktasının oldukça derinde olması olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Depremin odak merkezi ne kadar derindeyse sarsıntının yayılım alanı o kadar geniş olur. Derin depremler, enerjiyi geniş bir daire şeklinde dağıtarak çok daha büyük bir alanda hissedilmesine neden olur.”

‘BU DEPREM AKSU BİNDİRME FAYI ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİ’
Jeolojik yapı hakkında da bilgi veren Karaman, Ege-Kıbrıs yayı ve Antalya Körfezi çevresindeki fay sistemlerine dikkat çekti. Aksu Bindirme Fayı’nın, Kıbrıs kuzeyinden başlayarak Antalya Körfezi’ne doğru uzanan, ters fay niteliğinde önemli bir kırık hattı olduğunu hatırlattı.

Afrika levhasının Anadolu levhası altına dalmasıyla bölgede yoğun bir gerilme biriktiğini belirterek şunları söyledi: “Bu deprem Aksu Bindirme Fay Zonu üzerinde gerçekleşmiş olup, bu fay Kıbrıs’ın kuzeyinden başlayarak Akdeniz içerisine doğru devam eden önemli bir kırık sistemidir. Depremin 95 km derinlikte olması, odak noktasının Anadolu Plakası ile Afrika Plakası dokanağında meydana geldiğini göstermektedir.”

SON 5 YILDA 4 BÜYÜK DEPREM
Aksu Sismik Boşluğu olarak adlandırılan bölgede son 5 yılda 4 ve üzeri büyüklükte dört deprem meydana geldiğini hatırlatan Karaman, bu tabloyu şöyle sıraladı:
05.10.2020 – 5,2
11.11.2023 – 4,2
29.11.2024 – 4,8
03.01.2025 – 4,5

Karaman, bu verilerin bölgedeki sismik hareketliliğin arttığını gösterdiğini belirtti.

‘BÖLGE M>7.5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM ÜRETME POTANSİYELİNE SAHİP’
Jeofizik Odası’nın 8. dönem yönetim kurulu olarak yaptıkları değerlendirmede, Antalya Körfezi Sismik Boşluğu ve Aksu Sismik Boşluğu’nun iki ayrı kritik nokta olduğunu belirten Karaman, her iki bölgenin de uzun süredir büyük deprem üretmeyen, ancak geçmişte yüksek büyüklüklü depremler oluşturan fay zonları olduğunu ifade ederek şunları söyledi; “Bu bölge M>7.5 büyüklüğünde deprem üretme kapasitesine sahip. Son yıllarda artan deprem sayısı ve büyüklükleri, bir hazırlık evresine işaret ediyor olabilir. Dolayısıyla kentlerin depreme hazırlık süreçlerinin hızla ele alınması gerekiyor.”

Baskan Karaman-1

‘ANTALYA’DA 235-240 BİN RİSKLİ BİNA VAR’
Antalya genelinde riskli binaların sayısının 235-240 bin arasında olduğuna dikkat çekerek kentsel dönüşüm planlamalarının daha fazla gecikmeden yapılması gerektiğini söyleyen Karaman, “Depremin adresi olmaz. Bu yüzden kentteki tüm yapıların zemin ve taşıyıcı sistem açısından denetlenmesi şarttır. Kentsel dönüşüm planları hızla uygulanmalı, mühendislik hizmetleri kâğıt üzerinde değil sahada etkin şekilde yürütülmelidir.”

‘EV ALIRKEN MANZARAYA DEĞİL PROJEYE BAKIN’
Vatandaşların da deprem bilinciyle hareket etmesi gerektiğini hatırlatan Karaman, şu uyarılarda bulundu: “Ev alırken manzaraya değil, belediyedeki projelere bakın. Zemine uygun temel tipi kullanılmış mı mutlaka sorulmalı. Bina performans analizi istenmeli, yapıya ait sağlamlık raporu talep edilmeli. “Arabalar nasıl periyodik muayeneden geçiyorsa, binalar da düzenli şekilde kontrol edilmelidir.”

Karaman, sahil bölgelerinin rezonans etkisi nedeniyle daha yüksek ivme değerlerine maruz kaldığını belirterek bu alanlarda yapı güvenliğinin daha kritik olduğunu ifade etti.

‘DEPREM DEĞİL, İHMAL ÖLDÜRÜR’
Konuşmasının sonunda depremlerin afete dönüşmemesi için mühendislik hizmetlerinin titizlikle uygulanması gerektiğini vurgulayan Karaman, “Deprem değil ihmal öldürür. Mühendislik hizmetleri insan hayatını korumak için vardır. Zemin etütleri ve doğru mühendislik uygulamaları bu işin sigortasıdır. Bilinçli olur, bilimi takip edersek riskleri en aza indiririz” dedi.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA