Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, son günlerde su kesintilerinin gündemde olduğunu ifade ederek bu kesintilerin sürpriz olmadığını, yakın gelecekte su kesintilerinin yerine ‘su verilme’ bildirimlerinin geleceğini söyledi. Karancı, Antalya’nın baraj doluluk oranları ile alakalı kritik bilgiler verirken bazı barajlardaki su seviyesinin kıtlık düzeyinde olduğunu ve bunun kriz habercisi olabileceğini söyledi.
KRİZ UZAKTA DEĞİL
Su krizinin yaklaştığını söyleyen Karancı, “Su konusu siyaset üstü bir konudur. Tüm sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin ve akademisyenlerin birleşip bu konuda ortak hareket etmesi, ortak akıl ortaya koyması gerekiyor. Çünkü, şimdilerde gördüğümüz kesinti haberleri, ilerleyen yıllarda ‘sular verilecek’ bildirimleri ile yer değiştirecek. Bunun çok uzak bir gelecekte olmadığını defaatle ifade ettik. Şimdi de görüyoruz ki Afyonkarahisar, Uşak, İzmir, Bursa gibi illerde söylediğimiz gibi sular belirli saatlerde verilmeye başlandı. Antalya’da bu gelecekten hiç de uzakta değil” dedi.

SEVİYELER ÇOK DÜŞÜK
“Antalya'nın barajlarında da ciddi bir su eksikliği söz konusu” diyen Başkan Mustafa Karancı, “Özellikle tarımsal üretim içinde kullanılan Antalya'nın Batı Yayla bölgesindeki barajlarda çok ciddi su kıtlığı var. Bunlardan Korkuteli Barajı’nda su seviyesi kritik limitin altında” ifadelerini kullandı. Karancı, “Antalya'nın batısını besleyen ve tarımsal üretimin yoğun olduğu Korkuteli Barajı’nda doluluk oranı %20'nin dahi altına indi. Elmalı Ovası’nı sulayan Kaş gömmedeki Çayboğazı Barajı’mızın doluluk oranı yüzde 15’in de altında. Bu seviyeler, su bakımından ciddi risk teşkil eden kritik rakamlar” dedi.
DOĞU BÖLGELERİNDE DE SIKINTI VAR
Antalya’nın doğu bölgelerinde yer alan bazı barajlarda da su seviyesinin az olduğunu söyleyen Başkan Mustafa Karancı, “Aksu Çayı üzerinde yer alan ve Antalya’nın doğu bölgesindeki ovaları besleyen Karacaören 1 Barajı’nda da doluluk seviyesi yüzde 10’lara yaklaşmış durumda” diye konuştu.
KRİZİN İLK ADIMI
Karancı sözlerini, “Bu baraj doluluk oranları, çiftçilerin de yeteri kadar su kullanamayacağı anlamına geliyor. Bu da tarımdaki verimi, dolayısıyla üretimi düşürüyor. Su eksikliği sadece suyun eksikliği demek değil, zincirleme bir krizin de ilk adımı olarak görülüyor. Bu da bunun kanıtı; enflasyona, üretim eksikliğine, çiftçilerin geçim sıkıntısına ve daha birçok soruna yol açacak. Su eksikliği için hemen ciddi önlemler alınmalı, yoksa artık çok geç olmuş olacak” ifadeleri ile sonlandırdı.





