Antalya, fay hattı haritasına göre ikinci derece deprem riski taşıyan bölgeler arasında yer alıyor. Bölgedeki yapıların dayanıklılığı ve zeminin sağlamlığı büyük önem taşırken, vatandaşlar E-Devlet üzerinden AFAD’ın ‘Deprem Riski Sorgulama’ hizmetiyle yaşadıkları alanın deprem tehlikesini öğrenebiliyor. Uzmanlar, depremin doğal bir süreç olduğunu vurgulayarak asıl tehlikenin çürük ve sağlam olmayan binalar olduğunu belirtiyor. Yapı denetimlerinin sıklaştırılması ve toplumun bilinçlendirilmesinin deprem riskinin azaltılmasında kritik rol oynadığına dikkat çekiliyor. Öte yandan, sadece fay hattına yakın olmak değil, zeminin yapısı ve bina kalitesinin de deprem güvenliği açısından belirleyici olduğu ifade ediliyor. Depremle yaşamayı öğrenmenin, can ve mal kayıplarını en aza indirmenin en etkili yolu olduğu vurgulanıyor.

İşte fay hattı üzerindeki birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki riskli bölgeler:

BİRİNCİ DERECE RİSKLİ BÖLGELER
İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl ve Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt.

İKİNCİ DERECE RİSKLİ BÖLGELER
Tekirdağ, İstanbul (1 ve 2. Bölge), Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak başta olmak üzere, Tekirdağ, Zonguldak, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı ve Çorum.

ÜÇÜNCÜ DERECE RİSKLİ BÖLGELER
Eskişehir, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Sinop, İstanbul, Kastamonu, Ordu, Samsun, Giresun, Artvin, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Adana, Gaziantep'in de bazı bölgeleri ve Kahramanmaraş, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Kayseri, Yozgat, Çorum, Ankara, Konya, Mersin ve Nevşehir.

EN AZ RİSKLİ BÖLGELER
Türkiye Deprem Haritası’na göre deprem riskinin en az olduğu dördüncü ve beşinci grupta yer alan iller ise Sinop, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Niğde, Aksaray ve Karaman. Bu şehirlerde doğrudan bir diri fay hattı bulunmasa da deprem riski tamamen sıfır değil. Yakın bölgelerdeki sismik hareketler, dolaylı olarak bu illerde de hissedilebiliyor.

Başkan Karaman

‘DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ’
Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Yüksel Karaman, “Deprem korkulacak bir doğa olayı değildir. Asıl tehlike çürük yapılardır. Her gün bir yerde mutlaka bir deprem olur, olacaktır da. Depremleri hayatın dışına itemeyiz. Bu depremler aslında dünyanın nefes almasını ve yenilenmesini sağlar. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Buradan baktığımızda depremler korkulacak olaylar değildir. Asıl endişe kaynağımız yapılar ve bu yapıların güvenliği olmalıdır. Bizi öldüren şey depremin kendisi değil, çürük binalardır. Akdeniz kuşağındaki deprem levhaları sürekli olarak gözlemlenmeli, incelenmeli ve takip edilmelidir. Türkiye bir deprem ülkesidir. Bu nedenle depremi hayatın dışına çıkaramayız. Bu doğa olayıyla barışık yaşamak zorundayız. Ama çürük yapılarla değil. Sağlam binalar inşa ettiğimizde depremden korkmamıza gerek kalmaz. Toplumun bilinçlendirilmesi ve yapı denetimlerinin sıklaştırılması gerekiyor. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Bizi depremin kendisi değil, hazırlıksız yakalanmak ve çürük binalar öldürüyor” dedi.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER