İMO Antalya, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin 26. yıl dönümünde hem ülke genelinde hem de Antalya özelinde yapı güvenliği, mühendislik standartları ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikleri masaya yatırdı. Toplantıda, 17 Ağustos’tan bugüne, geçen 26 yılda yaşanan depremlere rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı, denetim sistemlerinin yetersiz kaldığı ve mühendislik mesleğinin itibarını zedeleyen uygulamaların devam ettiği vurgulandı.

Soner

‘BİR ARPA BOYU YOL ALAMADIK’
Toplantının açılış konuşmasını yapan İMO Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan “17 Ağustos’tan sonra ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ denilmişti. Ancak bugün geldiğimiz noktada, 6 Şubat 2023 depremlerinde gördük ki hiçbir şey değişmemiş” dedi. Akdoğan, yapı denetim sisteminden şantiye şefliğine, mühendislik eğitiminden müteahhitlik uygulamalarına kadar pek çok alandaki eksik ve yanlışlara dikkat çekti.
İnşaat Mühendisliği eğitimine dikkat çeken Akdoğan, ”Bugün eksi 1.25 fizik netiyle mühendislik fakültesine girebiliyor, ana unsuru fizik ve matematik olan bu meslekte çok düşük netlerle mesleğin temsilcisi olabiliyorsunuz” dedi.
Yapı denetiminde yeni mezun mühendislerin düşük ücretlerle çalıştırıldığını, şantiye şefliğinde ise imzacılığın hala sürdüğünü belirten Akdoğan, “Biz bu sistemi kuran değil, düzelmesi için mücadele eden tarafız. 26 yıldır aynı sorunlar devam ediyor” dedi.

Whatsapp Image 2025 08 15 At 13.46.48

1500 BİNA DEPREME DAYANIKSIZ
Akdoğan, Çorum ve Yalova’da bazı inşaat mühendislerinin projelerde usulsüzlük yaptığı ve 1500’e yakın binanın depreme dayanıksız olarak inşa edildiğinin ortaya çıktığını aktardı. Bazı tabela üniversitelerinden para karşılığı ‘depreme dayanıklı’ raporu alındığını söyleyen Akdoğan, “Biz Antalya'da sürekli dava edilme sopasıyla karşı karşıya bırakılıyoruz. Ne zaman İnşaat Mühendisleri Odasından bir proje onaylanmasa, geçmese ‘sizi dava edeceğiz’ diyorlar. Bu projeler geçmez çünkü mevzuat ve yönetmeliklere uygun değil. İsteyen istediğini yapabilir. Artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Bazı meslektaşlarımızın da maalesef canı yanacak. Bundan sonra İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’ni izleyin. İmzacılık yapanı da, usulsüz beton dökeni de takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 08 15 At 13.43.10
DEPREMLER DEĞİL, İHMAL ÖLDÜRÜYOR
Toplantıda konuşan İMO 2. Başkanı Erman Aydın ise, Türkiye’de deprem tehlikesinin büyük oranda bilindiğini ancak hazırlıkların yetersiz kaldığını söyledi.
Aydın, resmi verilere göre Türkiye’de 6 milyon yapının riskli olduğunu, ancak bunların hangileri olduğunun dahi bilinmediğini vurguladı. 2012’de başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarında bugüne kadar sadece 238 bin yapının dönüştüğünü hatırlatan Aydın, “Riskli yapıların yalnızca yüzde 4’ü dönüştürüldü. Üstelik dönüşümler rantı yüksek bölgelerde yoğunlaştı” dedi.

6 ŞUBAT DEPREMİNDEN SONRA VERİLEN SÖZLER TUTULMADI
Aydın, 6 Şubat depremlerinden 30 ay geçmesine rağmen deprem bölgesinde vaat edilen 650 bin konutun yalnızca yüzde 32’sinin teslim edilebildiğini, altyapı, eğitim ve sağlık hizmetlerindeki eksikliklerin devam ettiğini belirtti.

Whatsapp Image 2025 08 15 At 13.45.55

GELİR ADALETSİZLİĞİ
Mühendislerinin yaşadığı gelir adaletsizliğinin altını çizen Aydın, “2016’dan 2025’e gelinen süreçte, kamu mühendislerinin maaşları; hakim, savcı ve doktor maaşları karşısında adeta erimiş, aradaki fark uçuruma dönüşmüştür. Milyarlarca liralık ihalelerde kamu kaynaklarının etkin ve doğru kullanılması, yapı güvenliğinin sağlanması ve insan hayatını doğrudan ilgilendiren kritik sorumluluklar üstlenen meslektaşlarımızın emekleri, ne yazık ki hak ettiği ölçüde karşılık bulmamıştır. Enflasyon karşısında maaşları eriyen kamu mühendisleri, sahada çalışan ustadan, işçiden dahi daha düşük ücret alır duruma gelmiş; geçim sıkıntısı, motivasyon kaybı ve gelecek kaygısı ile baş başa bırakılmıştır” diye konuştu.

“DEPREMLER KAÇINILMAZ, AFETLER ÖNLENEBİLİR”
Toplantının sonunda, depremin doğal bir olay olduğu ancak afete dönüşmesinin tamamen insan kaynaklı olduğu vurgulandı. İMO Antalya Şubesi, rant odaklı değil, insan odaklı kentleşme ve yapılaşma anlayışının hayata geçirilmesi, yapı denetiminin kamusal bir hizmet olarak yeniden örgütlenmesi ve meslek odalarının bilgi birikimi ve deneyimli insan gücü sürece dahil edilmesi gerektiğini açıkladı.

Muhabir: ÖZLEM SOYDAN/ÖZEL HABER