Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması Türkiye’nin birçok bölgesinde çevresel kaygıları artırırken, orman yangınları sonrası ortaya atılan 'zeytin ormanı kurulsun' önerileri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve yüksek orman mühendisi Prof. Dr. Ali Kavgacı, konuyla ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Kavgacı, zeytinliklerin madene açılmasına yönelik haklı tepkileri desteklemekle birlikte, yangın sonrası kızılçam ormanlarının yerine zeytinlik kurulması yönündeki görüşleri 'ekosistem cahilliği' olarak değerlendirerek, “Bir tarafta doğal alanları madene kurban etmeyelim diyoruz, diğer tarafta yine doğal orman alanlarını zeytin bahçesi yapalım önerisi geliyor. Bu iki tutumu aynı anda savunanlar ciddi bir çelişki yaşıyor. Bu, tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır” ifadelerini kullandı.

'KIZILÇAM BU COĞRAFYANIN EVLADI'

Yangınlarla birlikte var olmayı öğrenmiş ve bu coğrafyada binlerce yıldır yaşayan kızılçam ormanlarının yerli ekosistemlerin en doğal parçalarından biri olduğunu belirten Kavgacı, “Kızılçam senden benden daha fazla Akdenizlidir. Yangınla yaşamayı, ardından yeniden filizlenmeyi bilen bir türdür. Bu ormanları yok edip yerine tarım amaçlı zeytin dikmek doğaya yapılan bir iyilik değil, büyük bir hatadır” dedi.
Ali Kavgacı-2

'ZEYTİNLİKLERİN ÇOĞU DOĞAL BAHÇE DEĞİL'

Zeytinlik alanlara ilişkin de bir ayrım yapılması gerektiğini vurgulayan Kavgacı, “Bugün zeytinlik olarak bilinen yerlerin önemli bir kısmı zamanında doğal orman alanlarında aşılamayla kurulmuş alanlardır. Bunlar bahçe değildir. Akdeniz’in doğal sert yapraklı orman ekosisteminin bir parçasıdır. Madenciliğe açılmaları, bu doğal alanların sonsuza dek yok olması anlamına gelir” dedi.

'ROMANTİZMLE DOĞA KORUNMAZ'

Prof. Dr. Kavgacı, çevre adına yürütülen bazı söylemlerin bilimsel temelden yoksun romantik yaklaşımlar içerdiğini vurgulayarak, “'Bir gün zeytinlikleri koruyalım diyenler, ertesi gün kızılçam yansın da zeytin dikelim diyor. Aynı kişilerden gelen bu tutarsız öneriler doğa adına samimi değil. Bu doğayı korumak değil, ideolojik pozisyon almak. Bu romantizm İzmir yangınında da karşımıza çıktı. Gerçek doğa koruma için ekosistem bilgisini esas almak gerekir' diye konuştu.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK/ÖZEL HABER