Konyaaltı’nın doruklarında, çatısında bir yer var. Adı Karadere… Saklıkent civarında bir yer burası. Üstünde rasathaneyi taşıyan Bakırlıtepe, Erentepe, Çürükdağ arasında bir coğrafya. Çok yer gördüm Konyaaltı’nda. Birbirinden güzel bir dolu yer. Fakat en etkileyici bölge burası desem, diğerlerine haksızlık etmiş olmam. Pastel renkler, tertemiz bir ışık, pürüzsüz bir hava üstünüze boca ediliyor resmen. Pastoral bir tablo gibi her şey…

TENHADA BİR DÜNYA

Sessiz, ıssız, kimsesiz, tenha bir yer; ama tarih boyunca yerleşim görmüş. Yamaçlardan birine yerleşen kalıntılar bunu anlatıyor. Zor fark edilen kalıntılar bunlar. Öyle yoldan geçerken filan görebileceğiniz şeyler değil. Bölgeyi iyi bilen bir dostumuz sayesinde ulaştık bu panoramaya. Sırası gelmişken, dostumuzu da tanıtalım. Doyranlı Osman Sert. Önümüzden yürüyüp, adresi bulduğunda durup bekleyen, şaşkınlığımızı, sevincimizi izlemekten keyif alan bir dostumuz.

PARÇALANAN TARİH

Uçsuz bucaksız Karadere manzarası içinde hiç bilinmeyen, kayda geçmemiş, görünmemiş, bulunmamış, tescil edilmemiş bir eser arıyoruz. Dediğim gibi, Osman Sert hızlı hızlı, bir an önce yanına varıp bize göstermek için önden gidiyor. Kalakaldı bir anda. Yıkıldı. Yüzlerce yıldır orada duran, bu tenha coğrafyada dağları seyreden, toprağı, suyu, yağmuru bekleyen kabartmayı alçağın biri parçalamış. “Gözbebeklerine kadar görülüyordu, o kadar güzel bir kabartmaydı” diyor Osman Sert. Etrafında döndü dolaştı kahrından, sonra yürüyüp gitti can sıkıntısıyla.

DEVLETİN HABERİ YOK

Devletin bir ton adamı var. Sırf bu işler için istihdam edilmiş, maaşını bizim ödediğimiz, klimasını bizim yaktığımız, altına araba çektiğimiz bir dolu şahıs yatıyor dairelerde. Bu kadar amir, bu kadar memur beslenirken, devletin kendi toprağındaki eserleri halen bilmiyor olması, kayda geçirmemiş olması acı değil mi? Bir tek biz mi garip, tuhaf, saçma, anlamsız ve acı buluyoruz bunu? Üstünde hüküm sürdüğü, yönettiği coğrafyayı tanımaz mı insan? Tanımıyor. Bu antik çağ kabartması bin yıldan fazladır orada duruyor, ama devletin haberi yok.

HALKIN MALINI SOYANLAR

Alçağın biri gelmiş, define vardır diye altını kazmış. Bir şey bulamayınca da bu asker kabartmasını parçalamış. Vandallık filan değil bu, resmen vatan hainliği. Bu ülkenin, bu halkın, bu toplumun, insanlığın malını çalmak, kırmak, dökmek hainliktir. Bu alçaklar, bu hainler pişkin pişkin dolaşıyorlar ortalıkta. Kimler olduğunu etkililer, yetkililer biliyor. İsteseler beş dakikada toplarlar hepsini. Toplamıyorlar. Tam aksine yol bile veriyorlar. Bir meclis araştırması, bir devlet soruşturması açılsa, neler çıkacak ortaya. Halkın malını soyanlar, hepimizin ortak mirası olan bu değerleri, tarihi, zenginlikleri yağmalayanlar, talan edenler, kırıp dökenler aslında malum. Zaten malum oldukları için devlet parmağını oynatmıyor.