Eğitim-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, mevcut öğretmen atama politikalarını eleştirerek, açıklanan rakamların ihtiyacın çok altında kaldığını söyledi. Acar, “Son iki yılda sadece 20 bin öğretmen ataması yapıldı. Bu yıl ise 25 bin atama planlanıyor ancak bu rakamlar, Türkiye’deki öğretmen açığını karşılamaktan çok uzak” dedi. Atama bekleyen öğretmen sayısının giderek arttığını vurgulayan Acar, “Şu an 900 bine yakın öğretmen atama bekliyor. Buna rağmen hükümet her yıl yetersiz kontenjan açıklıyor” ifadelerini kullandı.
‘70-80 BİN ÜCRETLİ ÖĞRETMEN GÖREVDE’
Atama yapılmayan pozisyonların ücretli öğretmenlerle doldurulduğunu belirten Acar, bu uygulamanın eğitimdeki kaliteyi düşürdüğünü dile getirerek, “Türkiye genelinde 70 ila 80 bin arasında ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Bu sistem hem güvencesiz istihdama yol açıyor hem de eğitimde niteliği zayıflatıyor” diye konuştu.
‘KASITLI OLARAK ZAYIFLATILIYOR’
Acar, hükümetin uzun yıllardır kamusal eğitimi zayıflatma politikasını bilinçli şekilde sürdürdüğünü savunarak, “Hükümet, eğitimi sırtına yük olarak görüyor. Devlet okullarını başarısız gösterip özel okulları teşvik ederek kamusal eğitimden uzaklaşmak istiyor. 2002 ile bugünü kıyasladığımızda özel okul sayısında büyük bir artış olduğunu görüyoruz. Öğrenci sayısı artarken öğretmen sayısı aynı oranda artmıyor. Bu da eğitim kalitesinin düşmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
‘EĞİTİMDE SİYASİ KAYIRMA YAYGINLAŞTI’
Öğretmen atamalarında liyakat yerine siyasi yakınlığın dikkate alındığını öne süren Acar, ücretli öğretmenlik uygulamasının da bu durumu pekiştirdiğini belirtti. Acar, “Emekli olmak isteyen öğretmenler olamıyor. Atama bekleyen gençler atanamıyor. Çünkü hükümet, kadrolu atama yapmak yerine siyasi olarak yakın bulduğu kişileri ücretli ya da sözleşmeli olarak görevlendiriyor” dedi.
‘ÜLKENİN GELECEĞİ EĞİTİMLE ŞEKİLLENİR’
Eğitimin bir ülkenin temel meselesi olduğunu vurgulayan Acar, kamusal eğitimin sosyal devletin asli görevi olduğunu belirterek, “Biz her zaman söylüyoruz: Eğitim üniformalı olmalı, eşit olmalı, kamusal olmalı. Sosyal bir devlet, çocuklarına ve gençlerine kamusal eğitim sunmak zorundadır. Ülkenin geleceği ancak böyle şekillenir” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.