Ünlü bir şair şöyle sorar: 'Küsmek nedir bilir misin?' Ben de sizlere sormak istiyorum. Küsmeyi elbette bilirsiniz ancak sevdiklerinize küs kalabilir misiniz? Eğer cevabınız evetse, sorduğum sorunun 'sevdikleriniz' kısmına geri dönmenizi öneriyorum.

Milo da her canlı gibi, özellikle sevdikleri tarafından mutsuz edildiğinde küserdi. Ancak asla küs kalmazdı, kalamazdı. Hemen gönlü alınsın da barışsın diye bakardı. Bizler de sevdiklerimizle küsünce masum bir çocuk edasıyla, içten içe gönlümüzün alınmasını beklerken; ufacık bir adımla hemen yelkenleri suya indiriyoruz. Hiç değilse Milo ve ben öyle yapıyorduk.

Günümüze bakınca, aylarca birbirinden haber almayan sevenler, yıllarca birbiri ile konuşmayan dostlar var. Birbirine ufak bir adım atmaktan bile kendini çeken, sevgiyi ego savaşına dönüştüren, en çok ben kırıldım savaşına giren insanlar… Söyler misiniz bana; sevdiğiniz insanlara karşı bu kadar acımasız olmayı nasıl başarıyorsunuz? Karşınızdaki insan size kırıldığını, incindiğini açık açık söylerken bile nasıl 'ben daha çok' savaşına girebiliyorsunuz?

Milo ile küstüğümüz zamanlarda kim haklı savaşına girmeden hemen barışmamızın sebebi, kıyamamaktı. Beni üzdüğünü fark ettiğinde Milo yanıma gelir; ben ona fazla tepki gösterdiğimde ise ben onun yanına giderdim. Bu adımla birlikte hemen eski neşemizi bulurduk. Milo içindeki saf sevgiyi, ayrı kalmaktan yana hiç kullanmazdı. Tepkili olduğunu gösteren bir bakışla oyuncağını önüme bırakır ve onun gönlünü almam için adeta gözümün içine bakardı.

Milo ile bu dengeyi kurmuş olmama rağmen başkalarının sergilediği ego savaşı karşısında, ıssız bir ormanda yolunu kaybetmiş küçük bir çocukmuşçasına, bana yabancı gelen koca ağaçların arasından sıyrılarak evimin yolunu bulmaya çalışıyor gibi hissediyorum. Hiçbir canlı, sevdiği ile küs kalmamalı, kalamamalı. Çünkü Milo, bana bunu öğretti.

İsterdim ki herkes bu değeri öğrensin ve çağın getirdiği olumsuzlukları geride bırakalım. Fakat dünyamız, gün geçtikçe gerçek sevginin anlamını değersizleştiren bir yolda ilerliyor. Bu yolun sonuna henüz gelmemişken sizlere söylemek isterim ki; içimizdeki sevgi, karşımızdakine kıyamamayı getirsin. Peşimizi bırakmayan cümleleri, bir kenara bırakalım.