En son söylenecek lafı ilk başta söyleyeyim; Sergen Yalçın bu sezonun en büyük hayal kırıklığıdır.

Kimse kusura bakmasın.

Nuri Şahin’den boşalan teknik direktörlük koltuğuna kim gelecek diye düşünülürken, bir anda Sergen Yalçın ismi ortaya atılmış ve birkaç gün sonra da sözleşme imzalanmıştı.

Taraftar havalimanında karşılamış, kentte büyük bir heyecan uyanmıştı.

Sergen hoca gelir gelmez takımın sistemini, oyun şablonunu ve ilk 11’ini değiştirmişti.

Başarısız teknik direktörlerin ardından geldiğiniz takıma dokunuş yapmak adına önemli değişiklikler yaparsınız.

İlk 11’de bazı isimleri kenara alırsınız, sistemi değiştirirsiniz.

Çoğu zaman da bu dokunuşlar işe yarar ve takım ivme yakalayarak performans yükseltir.

Ancak Nuri Şahin gibi Antalyaspor’da uzun bir zamandır sistem oturtmuş, bu oyun planını oyuncularına ezberletmiş ve bunda da başarılı olmuşsa gelir gelmez değişiklik yapmak risk taşır.

İşte Sergen hoca bu hataya düştü.

Takımın düzeni resmen bozdu, ayarlarıyla oynadı.

Oyunculardın hocanın sistemine, oyun şablonuna ayak uydurmaya çalışırken düşüşe geçtiler ve puan kayıpları yaşanmaya başladı.

Bu da hem motivasyonu bozdu, hem de düzeni.

Sonrasında ise Sergen hocanın Beşiktaş aşkı depreşiverdi.

Beşiktaş Teknik Direktörü Santos’un kötü gidişatı ve sonrasında takımdan ayrılması ile hocanın gözü Antalya’da aklı İstanbul’da kaldı.

İşte ne olduysa Beşiktaş maçından sonra yaşandı ve Antalyaspor o karşılaşmadan sonra üstüne koyamadı.

Ve bugün; maç boyunca kulübeden çıkmayan, skora takılmayan, oyunu umursamayan bir teknik direktör performansı izliyoruz.

İnanılır gibi değil.

Bu kadar rahatlık ve umursamazlık ne yazık ki çok büyük bir hayal kırıklığıdır.

Haftalardır söylemekten dilimde tüy bitti. Ne yazık ki Antalyaspor teknik direktörsüz sahaya çıkıyor.

Hocanın karşılaşmaya ne müdahalesi var ne pozitif hamlesi.

Son günlerini sayan tezkereci asker gibi hoca da evine dönmeyi bekliyor.

Hayırlısı olsun ne diyelim.