Derya denizlerin sırrını taşıyan, Torosların gizemli kollarından biri olan Obalacamii Avcılar mahallesinden doğan ve serin sularını çatak deresiyle buluşturan Oba Çayı, Alanya'nın doğal bir incisi. Bu sıra dışı yolculuk, Bademağacı Köyü'nün mistik derinliklerinden, Karanlıkdere'nin serin sularında dans eden çakıl taşlarına, Kadıini Mağarası'nın efsanevi sessizliğine kadar uzanıyor.

DOĞADA SERİN MOLA

Yolculuk boyunca dinlenme molası için en uygun duraklardan biri Kadıpınarı. Çayın kaynağında serin bir mola vermek, çınar ve çam ağaçlarının nazlı esintisi eşliğinde dinginliğin tadını çıkarmak anlamına geliyor. Bu mekan, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar uzanan derin bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. Kadıini Mağarası'nın gizemli sırlarını keşfetmek, suyun melodisine kulak vermek için ideal bir nokta.

LEZZET YOLCULUĞU

Oba Çayı'nın serin sularında yüzerken veya çayın kıyısında dolaşırken, lezzet yolculuğuna çıkmak da mümkün. Ahşap iskeleler üzerinde kurulu balık restoranları, yöresel lezzetlerin ve organik ürünlerin enfes bir buluşma noktası haline geliyor. Burada, taze yakalanan balıklarla hazırlanan yemekler, köy kahvaltıları ve yöresel lezzetler damakları şenlendiriyor.

OBA ÇAYI'NIN TARİHİ MİRASI

Oba Çayı, tarihi mirasıyla da büyüleyici bir yolculuk sunuyor. 1952 yılında kurulan ilk Hidroelektrik santraliyle, Alanya'nın enerji ihtiyacına önemli bir katkı sağlamış. Bu çay, zamanla Alanya'nın yaşam damarlarından biri haline gelmiş, su değirmenlerinin dönüp, tarihi hikayelerin dolaştığı bir mekan olmuş. Değirmendere Köyü'nün adı da, bu tarihi zenginliği yansıtan bir anı.

Oba Çayı, doğanın kucağında huzurun, lezzetin ve tarihin buluşma noktası. Burada, zamanın akışını unutup, suların serin kucaklarında yüzmek, çınar ağaçlarının gölgesinde dinlenmek ve tarihi dokunuşları keşfetmek mümkün. Oba Çayı'nın büyülü dünyası, her ziyaretçiyi eşsiz bir yolculuğa davet ediyor…