Yemin olsun vatandaşa bıkkınlık geldi, hani neredeyse insanlığından istifa edecek. Zira siyasilerimiz işi gücü bir tarafa bırakıp vatandaşın ağız tadıyla uğraşır olmuş. Ve de 'damak tadınızı değiştirin' tavsiyesinde bulunmuş. Hani kırmızı etin fiyatı aldı başını gitti de dar gelirlisi, sabit gelirlisi etin kemiğine sardı ya. İşte o nedenle sayın büyüğümüz de alternatif sunuyor ve de vatandaşa, dana eti yerine daha ucuz olan(!) koyun eti yemesini tavsiye ediyor. Millette ağız tadı mı kaldı da damak zevki kalsın. Bizimle eğleniliyor mu ne? Toplum olarak izahı anlayamadığımızda, işin mizahını yapar olduk, af ola.
***
Ne yaparsınız millet etin kemiğine sardı, ben de 'üstüme iyilik sağlık' diyerek bu tavsiyeye sardım. Nasıl olsa haftanın son iş günü, biraz biz ironi yapalım, az biraz da gevşeyelim dedik ve işi mizaha vurduk. Misal, Ankara da ekonomi kurmayları ekonomide büyümeden söz ediyor ve büyüme rakamlarını yüzdelerle sıralıyor. Dikkatlice dinliyoruz masa başı rakamlarını. Amma velakin evdeki pazar çarşıya uymuyor. Yani bütçede bir büyüme yok, demek oluyor ki vatandaşın bütçesi keten kumaş misali çekiyor, daralıyor küçülüyor.
***
Ekonomi büyüdü mü, küçüldü mü bunun analizini sade vatandaş ne kadar sağlıklı yapar bilemiyoruz. Ama şunu iyi biliyoruz, emekli market market gezip önce notunu sonra da en ucuzunu alıyor. Milletin derdi aş iş ekmek. Dolayısıyla da ekonomik büyüme vatandaşa nasıl yansıyor, açıklanan veriler, fiyatların düşeceği anlamına mı geliyor? Merak edilen tam da bunlar. Büyüyor muyuz, küçülüyor muyuz bir iyice anlayabilsek veya anlatılabilse. Buyurun işte Ankara'nın açıklaması, Aile Destek Paketi'ne üç ay içinde bilmem kaç milyon başvuru yapılmış. İlginin yoğun olduğu açıklanıyor. Büyüyor muyuz, küçülüyor muyuz bunun doğrusu nedir?
***
Siyaset dünyası harala gürele. Bir yandan erken seçim, diğer taraftan ekonomi tartışılıyor, öte taraftan da enflasyona ince ayar falan çekilmeye çalışılıyor. Peki derin bir yoksulluk ağı içerisinde olan vatandaş ne yapıyor? Vatandaş hayretler içerisinde izliyor izaha muhtaç açıklamaları. Milletin yükü her geçen gün ağırlaşırken Ankara milletten sabır istiyor. Ama artık yeter, vatandaşın sabrı sınanmasın. Zira bu hayat hiç kolay değil, vatandaş porsiyonunu da öğününü de düşürdü. İstenilenin, istenilen ölçüde tüketildiği günler çok gerilerde kaldı. Bu abuk sabuk fahiş fiyatlar düşer mi, ne zaman düşer onu söyleyin. Zira ülkenin yarısından fazlası asgari ücretli ve dar gelirli bildiğiniz gibi. Yeter yahu, millettin artık bam teline basmayın. Bunca laf, sözden sonra size iyi hafta sonları diliyorum. Şimdilik hoşça kalın.