İnsülin direnci, vücudun salgıladığı insüline yeterince yanıt verememesi durumudur. Normalde insülin, kan şekerinin hücrelere girişini sağlar. Ancak insülin direnci geliştiğinde bu süreç bozulur ve kan şekeri yüksek kalır. Bu durum zamanla tip 2 diyabet, obezite, hipertansiyon ve kalp hastalıklarına zemin hazırlayabilir.

İnsülin direncini yönetmede en etkili yöntemlerden biri dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzenidir. Karbonhidrat seçimi bu noktada çok önemlidir. Rafine şeker ve beyaz un içeren besinler yerine, tam tahıllar, sebzeler, baklagiller ve meyveler tercih edilmelidir. Düşük glisemik indeksli gıdalar, kan şekerinin daha dengeli seyretmesini sağlar. Öğünlerde posa içeriği yüksek yiyeceklerin bulunması hem tokluk süresini uzatır hem de insülin salınımını olumlu etkiler.

Ayrıca düzenli protein alımı da önemlidir. Yumurta, yoğurt, balık, tavuk ve kuru baklagiller gibi protein kaynakları kan şekerinin daha yavaş yükselmesine yardımcı olur. Sağlıklı yağlar da (zeytinyağı, avokado, ceviz gibi) insülin duyarlılığını artırabilir. Paketli, işlenmiş gıdalardan ve trans yağlardan uzak durulmalıdır.

Öğün atlamamak, ara öğünlerde sağlıklı tercihler yapmak ve gece geç saatlerde yemek yememek insülin dengesini korumada faydalıdır. Beslenmenin yanında düzenli egzersiz yapmak, ideal kiloyu korumak ve uyku düzenine dikkat etmek insülin direncinin yönetilmesinde kritik rol oynar. Unutulmamalıdır ki, bireysel ihtiyaçlara uygun bir beslenme planı için bir diyetisyen desteği almak en sağlıklı yaklaşımdır.