Antalyaspor sevgisi nedir?
Antalyaspor bu şehirde kimine aile, kimine sevgili, kimine tutku, kimine ise sevda olmuştur.
Bazen en uzak deplasmanlar için günlerce yola koyulmaktır.
En önemli maçlar için parklarda sabahlamak, bazen de günlerce uyamamaktır.
Deplasman otobüsünden indirilip, evinin penceresinden Denizli’ye giden otobüslerin korna seslerini dayanamayarak bisikleti ile peşlerine takılacak kadar büyük bir sevgidir bu aslında.
Aynı namıdiğer Ali Dayı gibi…
Antalyaspor ile küçük yaşta tanışan, deplasman otobüsünden indirildiği için bisikleti ile Denizli’ye giden otobüslerin peşine takılacak kadar büyük Antalyasporlu…
Hayatını Antalyaspor’a adayan, yıllarını tribünde taraftarı coşturarak geçiren bir isimdir Ali Dayı…
Antalyaspor’un ta kendisidir aslında.
Ne Antalyaspor Ali Dayısız, ne de Ali Dayı Antalyaspor’suz olmaz…
Yıllarını kırmızı beyazlı renklere adayan Ali Dayı da tribünden emekli olduğunu açıkladı.
Ömrünü Antalyaspor’a adamış Ali Dayı için şimdi görev sırası Antalyaspor Kulübü’ndedir.
Antalyaspor demek vefa demek olmalıdır.
Bu nedenle Antalyaspor Kulübü de Ali Dayı’yı unutmamalı ve ona yakışın bir jübile organize etmelidir.
Futbol sadece üç puandan, galibiyetten yada mağlubiyetten ibaret değildir.
Maçlar kazanılır, kaybedilir…
Ancak tarihine sahip çıkmak, geçmişini unutmamak, vefa göstermek ve gelecek kuşaklara aktarmakla ancak camia olunur.
Antalyaspor bu şehirde bir kulüpten çok daha fazlası olmalıdır.
Bunu da ancak camia olarak elde edebiliriz.
Camia olabilmek için de tarihine sahip çıkmak, geçmişe saygı duymak gerekir.
Başta Başkan Sabri Gülel olmak üzere mutlaka bu konuda gerekli adımı atacağını ve Ali Dayı’ya hak ettiği jübileyi yapacağını düşünüyorum.
İnanın vefa; galibiyetlerden, şampiyonluklardan, kupalardan çok daha değerli bir şeydir…