Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, iklim krizi, orman yangınları ve kırsal-kentsel dönüşüm üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Değişimin artık olağan bir durum olduğunu vurgulayan Neyişçi, asıl sorunun bu değişimin hızı olduğunu söyledi.
“Değişim yeni bir şey değil. Mesele artık değişimin kendisi değil, hızı. Bu hız üstsel şekilde artıyor ve çözüm üretme biçimlerimizi kökten değiştirmemizi gerektiriyor” diyen Neyişçi, mevcut çevresel sorunlara klasik yöntemlerle yaklaşmanın yetersiz olduğunu belirtti.
‘DOĞANIN BİR PARÇASIYIZ’
Eskiden doğaya hükmedebileceğimizi düşündüğümüzü hatırlatan Neyişçi, “Artık doğanın bir parçası olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor. Eskiden doğaya egemen olabileceğimizi sanıyorduk. Artık onun bir parçası olduğumuzu kabul ediyoruz. Bu çok temel bir zihniyet değişikliğidir” dedi.
Orman yangınları ve iklim krizine yönelik mücadelede verinin önemine de dikkat çeken Neyişçi, “Orman yangınlarını ya da iklim değişikliğini üç veriye bakarak çözemezsiniz. Çok daha fazla, nitelikli ve ilişkilendirilmiş veriye ihtiyacımız var” diye konuştu.
KÖYLÜ KENTE KARIŞTI
Kırsal ve kentsel yaşam biçimlerinin birbirine karıştığını belirten Neyişçi, “Eski köyler ve ormanlar artık yok. Eski ormanlar yok, eski köyler yok. Kentli köye, köylü kente karıştı. Bugünün sorunlarını geçmişin kavramlarıyla çözmeye çalışmak nostaljiden başka bir şey değildir” dedi.
Çözüm için düşünce biçimlerinin değişmesi gerektiğini savunan Neyişçi, “Doğa ile insan arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlamak gerekiyor. Doğaya karşı değil, doğayla birlikte düşünmeyi öğrenmeliyiz. Aksi halde ne veriler, ne teknolojiler ne de politikalar tek başına yeterli olabilir” diyerek uyarıda bulundu.
