İngilizce öğretmeni, sınav danışmanı ve öğrenci koçu Memnune Ezgi Özgenç, özellikle dil puanı ile tercih yapacak adaylara yönelik önemli uyarılarda bulundu.

‘SIRF AÇIKTA KALMAMAK İÇİN YAPILAN TERCİHLER HAYAL KIRIKLIĞI YARATIYOR’
Tercih sürecinde öğrencilerin en sık yaptığı hatalardan birinin ‘mezuna kalmamak uğruna’ istemedikleri bölümleri yazmak olduğunu söyleyen Özgenç, şu ifadeleri kullandı:
“Bu tercihlerin büyük kısmı hüsranla sonuçlanıyor. Öğrenciler çoğu zaman okullarını yarıda bırakıyorlar. Oysa bir yıl planlı şekilde hazırlanmak, önlerindeki 40 yılı kurtarabilir” dedi.
Açıkta kalmanın bazen büyük bir şansa dönüşebileceğini vurgulayan Özgenç, öğrencilerin bu süreçte hem kendilerini daha iyi tanıma hem de eksiklerini tamamlama fırsatı bulabileceğini belirtti. Özgenç, “Okulla birlikte sınava hazırlanmak çok daha zor ve yıpratıcıdır. Mezun bir öğrenci ise tüm zamanını verimli şekilde kullanabilir. Önemli olan, tercih yapmadan önce gerçekten tercih yapıp yapmama kararının sağlıklı şekilde alınmasıdır” dedi.

‘ÜNİVERSİTE DEĞİL, YAŞAM TARZI SEÇİYORSUNUZ’
Özgenç, tercihlerin sadece bir bölüm değil aynı zamanda bir yaşam şekli seçimi olduğunu hatırlattı: “Bölüm kadar şehir de önemli. İstanbul’daki bir öğrenciyle, Anadolu'daki bir öğrenci aynı ekonomik koşullara sahip değil. Kalacak yer, ulaşım, burs imkanları ve sosyal çevre göz önünde bulundurulmalı. Öğrenci, kendine uygun bir şehir ve kampüs hayatını seçmelidir” dedi.

‘İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ DAHA GÜÇLÜ BİR SEÇENEK’
Dil puanıyla tercih yapacak adaylara seslenen Özgenç, İngilizce öğretmenliğinin, İngiliz Dil ve Edebiyatı ya da Amerikan Kültürü ve Edebiyatı gibi bölümlere göre daha avantajlı olduğunu belirtti.
“Dil ve Edebiyat bölümlerinden mezun olanların öğretmenlik yapabilmesi için ayrıca formasyon almaları gerekiyor. Bu da hem zaman hem maliyet açısından dezavantaj olabilir. Öğretmenlik bölümü ise mezuniyet sonrası doğrudan mesleğe atılma imkanı tanır” dedi.

DİLLERDE DENGELER DEĞİŞİYOR
Dünyada Çince, İspanyolca ve Korece gibi dillere olan ilginin arttığını belirten Özgenç, Almanca ve Fransızca gibi geleneksel dillerde mezuniyet sonrası iş bulmanın daha zor hale geldiğini ifade etti. Ayrıca yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte, tercümanlık mesleğinin eski popülaritesini kaybettiğini vurguladı.

‘İŞSİZ KALMA RİSKİNE KARŞI ÖĞRETMENLİK DÜŞÜNÜLMELİ’
Dil bölümlerinde eğitim alacak öğrenciler için iş bulma kaygısının arttığını belirten Özgenç, öğretmenlik seçeneğinin bu anlamda güçlü bir alternatif olduğunu söyledi.
“Üniversite seçimi yapılırken yalnızca ilgi alanı değil, mezuniyet sonrası istihdam olanakları da dikkate alınmalı. Özellikle dil bölümlerinde bu konu daha da kritik hale geldi” dedi.

‘TERCİHLER SIRALAMAYA GÖRE YAPILMALI’
Özgenç, üniversite tercihlerinin kesinlikle puanlara göre değil, sıralamaya göre yapılması gerektiğini söyledi. İlk üç tercihin büyük önem taşıdığını belirten Özgenç, son dört yılın verilerinin dikkate alınarak akılcı bir tercih sıralaması yapılması gerektiğini ifade etti.

‘TERCİH ARALIĞINI DOĞRU BELİRLEYİN’
Tercih listesi oluştururken öğrencilerin kendi sıralamasının maksimum 500-600 basamak önünden başlamaları gerektiğini söyleyen Özgenç, özellikle ikinci dillerde bu aralığın daha esnek tutulabileceğini ifade etti.

Muhabir: ÖZLEM SOYDAN/ÖZEL HABER