JEOFİZİK Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Yüksel Karaman, Ege Denizi'nde son dönemde devam eden sismik aktiviteleri ve bölgedeki deprem fırtınasını değerlendirdi. Karaman, özellikle Santorini ve Kolumbo volkanlarının bulunduğu bölgedeki tektonik hareketlilik hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
VOLKANİK VE TEKTONİK HAREKETLİLİK
“Ege Denizi'nin güneyinde yer alan Hellenik Yayı, Afrika plakasının Avrasya plakasının altına dalması nedeniyle aktif bir dalma-batma zonudur. Bu süreç, Ege Volkanik Arkı'nı oluşturmuş ve Santorini, Kolumbo gibi volkanların patlamasına yol açmıştır. Bölge, tarih boyunca birçok büyük patlamaya ve tsunami olaylarına sahne olmuştur” diyen Karaman, 1707-1711, 1866-1870 ve 2011-2012 yıllarında kaydedilen volkanik aktivitelerin, bölgenin jeodinamik olarak sürekli hareketli olduğunu gösterdiğini belirtti.
Kolumbo volkanının, Santorini’nin yaklaşık 7 km kuzeydoğusunda yer alan aktif bir denizaltı volkanı olduğunu hatırlatan Karaman, son yıllardaki sismik hareketlerin, bölgedeki hidrotermal aktivitelerle ilişkilendirildiğini ifade etti. Karaman, “Kolumbo'daki gaz çıkışları ve deniz tabanı deformasyonları, büyük bir jeotermal sistemin varlığını gösteriyor” dedi.
SİSMİK AKTİVİTENİN TSUNAMİ RİSKİ
Ege Denizi'ndeki sismik aktivitenin, tsunami riski açısından önemli olduğunu vurgulayan Karaman, “Özellikle deniz tabanında meydana gelen depremler, su kütlelerini yerinden oynatarak tsunamilere yol açabilir. Ayrıca, aktif volkanik yapıların sebep olduğu denizaltı heyelanları da tsunami oluşumunu tetikleyebilir” diyerek bölgede toplamda 200'ün üzerinde deprem meydana geldiğini söyledi. Depremlerin büyüklüklerinin 1.6 ile 5.2 arasında değiştiğini ve bu durumun bölgedeki sürekli sismik hareketliliği gösterdiğini belirtti.
DEPREM FIRTINASI VE BİLİMSEL DEĞERLENDİRME
Santorini ve çevresinde gözlemlenen sismik aktivite hakkında konuşan Karaman, 28 Ocak ile 16 Şubat 2025 tarihleri arasında meydana gelen ‘Amorgos-Santorini magmatik kökenli deprem fırtınası’ hakkında detaylı bilgi verdi. “Depremler, başlangıçta 3 Şubat'ta zirveye ulaşmış, ancak sonrasında azalma eğilimi göstermiştir. Şu an, volkanizma içindeki sıcaklık ve basınç düşüşe geçmiş durumda” diyen Karaman, deprem fırtınasının volkanik kökenli değil, tektonik kökenli olmadığını belirtti.
Santorini ve Kolumbo volkanlarının patlamama nedenlerini de açıklayan Karaman, “Bu faylar, büyük bir M7.5 deprem üretmezler. Çünkü deprem fırtınası, bu havzayı sınırlayan normal/yanal atımlı fayların hareketi ile ilgili değildir. Faylar, yer altındaki derin uzantılarla dolaylı olarak etkileşime giriyor” dedi.
Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı, bilimsel verilerden uzak felaket senaryolarına karşı da uyarılarda bulunarak, “Afet değil, tedbirsizlik yıkar. İnsanları korkutmaya gerek yok, bilim ışığında gerçek uzmanlar halkı bilgilendirmelidir. Bu bölgenin sürekli olarak izlenmesi ve takip edilmesi gerektiği açıktır” diye konuştu.
Bilimsel sorgulama kültürünün önemine de değinen Karaman, “Bilimde tekelleşme ve korku pompalama yerine, daha sağlıklı bir tartışma ve bilgi paylaşımı ortamı oluşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.