Altın fiyatlarındaki artışta, ABD’de federal hükümetin kapanması sonrası artan güvenli liman talebi ve Federal Reserve’in (Fed) faiz indirimi beklentileri etkili oluyor. Dolar endeksindeki değer kaybı ve jeopolitik riskler de değerli metallerin desteklenmesinde rol oynuyor.
Altın fiyatları, küresel ekonomik belirsizlikler, doların değer kaybı ve jeopolitik risklerin etkisiyle rekor seviyelere tırmanmaya devam ediyor. Özellikle ABD’deki politika belirsizlikleri ve Fed’in faiz indirimi beklentileri, yatırımcıların güvenli liman arayışını hızlandırırken, Türkiye’de gram altın da tarihinin en yüksek fiyatlarını görerek yatırımcıların odağı haline geldi. Ekonomik dalgalanmalar ve yükselen enflasyon nedeniyle altın, hem birikimlerini korumak isteyenler hem de geleneksel takı kültürünü sürdüremeyen vatandaşlar için önemli bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor.
‘DÜNYA GENELİNDE ARTIŞTA’
Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Halil Kayaer, doların küresel piyasalarda değer kaybetmesinin yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirdiğini ifade etti. Kayaer, “Altın, sadece Türkiye’de değil dünya genelinde yükseliş trendinde. Eskiden düğünlerde çeyrek, yarım veya tam altın takılırdı; ancak şu dönemde gram altın bile lüks hale geldi. İnsanlar bütçeleri yetmediği için gram altınla yetinmeye çalışıyor. Bu durum, takı kültürünü ve alışveriş alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştiriyor” dedi.
‘GRAM ALTIN EN MANTIKLI YATIRIM’
Kayaer, “Gram altın şu anda en mantıklı yatırım aracı konumunda. Ekonomik belirsizliklerin arttığı ve küresel piyasalarda dalgalanmaların sık yaşandığı bu dönemlerde, yatırımcılar daha likit ve ulaşılabilir yatırım araçlarına yöneliyor. Gram altına olan talep bunun en büyük göstergesi. Altın fiyatları özellikle bu yıl ciddi oranda yükseldi ve son iki-üç yıldır devam eden yükseliş trendi fiyatları artırırken, vatandaşın alım gücünü de azaltıyor. Türkiye’de artan enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle insanlar birikimlerini korumak adına altına yöneliyor. Ancak, fiyatlar yükseldikçe altına ulaşmak da zorlaşıyor. Bu da yastık altı altın birikimlerinin azalmasına yol açıyor” diye konuştu.
Küresel anlamda jeopolitik risklerin ve ABD’nin para politikalarındaki belirsizliklerin altın talebini artırdığını vurgulayan Kayaer, “Dünya ekonomisinde yaşanan belirsizlikler, yatırımcıların güvenli liman olarak altına yönelmesini sağlıyor. Özellikle ABD’de federal hükümetin kapanması gibi gelişmeler, piyasalarda panik havası yaratırken, altının cazibesini artırıyor. Faiz indirimi beklentileri ve doların zayıflaması, altın fiyatlarını yukarı çekiyor. Bu nedenle, altın sadece yatırım aracı değil, aynı zamanda ekonomik istikrar aracı olarak da ön plana çıkıyor” dedi.
