Antalya merkeze yaklaşık 48 kilometre uzaklıkta bulunan ve Roma döneminin en görkemli yapılarından biri olan Aspendos Antik Tiyatrosu, Atatürk’ün Anadolu uygarlıklarının gün yüzüne çıkarılması vizyonunun somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Atatürk, toprak altında kalmış birçok antik yapının aksine, ayakta durabilen Aspendos Antik Tiyatrosu’nu görünce çok etkilenmiş, “Burada temsiller düzenleyin, konserler verin, güreşler tertip edin” diyerek yapının korunması ve yaşatılması için önemli bir talimat vermişti.

ASPENDOS’UN TARİHİ ÖNEMİ
Selçuklu döneminde güçlendirme çalışmaları yapılan ancak yüzyıllar boyunca ihmal edilen Aspendos, Atatürk’ün bu talimatıyla adeta yeni bir döneme girdi. Tarihi yapının taşlarının sökülüp götürülmemesine özel önem verilirken, Aspendos’un kültürel etkinliklerle canlandırılması sağlandı.

Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde, milattan sonra ikinci yüzyılda tamamlanan tiyatronun mimarı Mimar Teodorus oğlu Zenon’dur. O dönemde sadece tiyatro gösterileri değil, spor müsabakaları ve özellikle güreşler burada düzenleniyordu. Atatürk’ün vizyonu sayesinde Aspendos, sadece Antalya’nın değil Türkiye’nin arkeolojik ve kültürel mirasında önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Atatürk’ün Aspendos’a olan ilgisi, Anadolu’nun diğer antik kentlerinde de arkeolojik kazıların hızlanmasına öncülük etti. Bu sayede Alacahöyük ve Çatalhöyük gibi pek çok tarihi alan gün yüzüne çıkarıldı.

GÜNÜMÜZDE ASPENDOS
Bugün Aspendos, Atatürk’ün emriyle korunarak dünya kültür mirasının önemli bir parçası olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Aspendos’un yaşatılması, Türkiye’nin tarihine ve kültürüne verdiği değerin de en somut göstergesi olmaya devam ediyor.

03 Aspendos

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA