ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Önceki gece saat 01.51’de Akdeniz’de meydana gelen deprem, Antalya’da özellikle kıyı bölgelerde hissedildi. Gece yarısı vatandaşlar büyük bir korkuyla evlerinden dışarı çıkarken birçok kişi de geceyi açık alanlarda geçirdi. İlk belirlemelere göre depremde herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı.

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK GEREKİYOR
Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Yüksel Karaman, Akdeniz açıklarında meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin sismik gerçekliğiyle yüzleşmenin ve bilimsel temelli önlemler almanın zorunlu olduğunu vurguladı. Karaman, “Deprem; yangın, sel, heyelan gibi doğal afetlerden biridir ve coğrafyamızın değiştirilemez bir gerçeğidir. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde yer almakta. Bu nedenle her an, her yerde bir depremle karşılaşma olasılığı vardır. Önemli olan, bu gerçekle yaşamayı öğrenmemiz ve yapılarımızı bu gerçeğe göre inşa etmemizdir” dedi. Türkiye’de özellikle Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatlarının yüksek risk taşıdığına dikkat çeken Karaman, bu fayların ne taşınabilir ne de kontrol altına alınabilir olduğunu söyleyerek “Faylar sınır tanımaz. Harita üzerinde çizilmiş idari sınırlar bir şeyi değiştirmez. Bilimsel gerçekler doğrultusunda hareket etmezsek, bu doğal süreçlerin yıkıcı sonuçlarıyla tekrar tekrar yüzleşiriz” diye konuştu. Depremlerin etkilerini azaltmanın tek yolunun, bilimsel yöntemlerle ve disiplinler arası yaklaşımla hareket etmek olduğunu ifade eden Karaman, sağlam yapılar için mühendislik hizmetlerinin yalnızca prosedürel bir gereklilik değil yaşamsal bir zorunluluk olduğunu belirterek, “Deprem olduktan sonra konuşmanın bir anlamı yok. Asıl mesele, deprem öncesinde alınacak önlemlerde. Zemin etütlerinin yapılması, zemine uygun projelerin hazırlanması, nitelikli mühendislik hizmetlerinin devreye girmesi gerekiyor. İnşaat, jeoloji ve jeofizik mühendisleri birlikte çalışmalı. Bu iş birliği olmadan güvenli yapılar inşa edilemez” dedi. Yapı denetim sisteminin güçlendirilmesinin önemine değinen Karaman, denetim mekanizmalarının kâğıt üzerinde kalmaması gerektiğini vurgulayarak, “Denetim güven yaratır. Denetim süreci, uzman mühendislerin sahada etkin görev almasıyla işlerlik kazanmalı. Kağıt üzerindeki kontroller değil sahadaki gerçek uygulamalar hayat kurtarır” şeklinde konuştu.
Foto (2)-278

YOK SAYAMAYIZ
Karaman, mevcut yasal çerçevenin bilimin gerekleriyle örtüşmesi gerektiğine de dikkat çekerek, “Fay hatlarını ortadan kaldıramayız. Bu hatları yok saymak, onları haritalarda görmezden gelmekle sonuç değişmez. Bilimi dikkate almayan her yasa, bizi yeni faciaların eşiğine getirir” dedi. Karaman, “Kentlerimizin altında aktif faylar olabilir. Önemli olan bu riski doğru yönetmek. Şehir planlaması, yapılaşma ve kentsel dönüşüm süreçlerinin tamamında jeofizik ve jeoloji mühendisliği disiplinleri aktif biçimde yer almalıdır” uyarısında bulundu. Son olarak Karaman, sağlıklı ve güvenli yapıların bir seçenek değil insan yaşamının güvencesi olduğunu yineleyerek, “Unutmayalım ki, depremler değil; çürük yapılar can alır. Alacağımız her bilimsel önlem, toplum olarak geleceğimizi korumamıza katkı sağlar. Depremle birlikte yaşamak değil depreme hazırlıklı yaşamak zorundayız” diye konuştu.
Foto (1)-349

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ