Süper Lig’in 15. Haftası Antalya derbisi ile sona erdi.
Derbi derken aslında söz icabı demek daha doğru olacaktır çünkü karşılaşmada alışık olduğumuz bir derbi havası da heyecanı da yoktu.
Öncelikle Antalyaspor taraftarına yasak getirilmesi nedeniyle kırmızı beyazlılar tribündeki yerini alamamıştı.
Maçı izlerken Alanyaspor taraftarına da yasak geldiğini zannettim.
Çünkü stadyumda neredeyse Alanyaspor taraftarı da yok denecek kadar azdı.
Sanırım dünyanın en sakin derbisi yaşandı diyebiliriz.
İşte böylesi sakinlik içindeki derbiye yasak getirilmesi de tartışılması gereken ayrı bir konu.
Tribünlerin boş olduğu, pozisyonun olmadığı, heyecanın az olduğu bir derbi izledik.
Aslında derbi değil hazırlık maçı gibi bir karşılaşmaydı.
Her iki takımın da temposuz oyunu içerisinde Safuri’nin iki kez topu alıp sürdüğü pozisyon çölde bir vaha etkisi yarattı.
Gelelim oyuna.
Aslında oyunla ilgili de çok söylenecek bir şey yok gibi.
Hatta bu maçı izlememiş olanlar için çok şey kaçırmadıklarını da söylemek gerekiyor.
Aslında ne şiş yandı ne kebap…
Antalyaspor için geçmiş haftalara nazaran biraz daha sert ve dinamik olduğunu söyleyelim.
Takımın fizik kalitesi bir tık artmış gibi duruyor.
Bundan dolayı da deplasmanda istediği sonuçları alabiliyor.
Bu oyun deplasmandan 1 puanı alır gelir.
Ancak yetmeyecek…
Antalyaspor üçüncü bölgede mutlaka üretkenliğini arttırmak ve temposunu geliştirmek zorunda.
Özellikle içi saha maçlarında yüksek tempolu bir oyun oynamak zorunda.
Çünkü deplasmandan alınan bu puanlar bugün için sevindirici olsa da bu oyun evinde oynadığı maçlarda yetmez.
O zaman; deplasmandan puanla ayrılmanın da bir anlamı kalmaz…