Siyasette enflasyon ve işsizlik polemiği 'pehlivan tefrikasına' dönmüş adeta. Hemen her gün farklı sesler, farklı görüşler ile katalog laflar, fantezi sözler falan, harala gürele gidiyor ama ne ekonomik krizin üstesinden geliniyor ne de işsizliğe bir çözüm getiriliyor, hep aynı terane. Öte yandan, ekonominin uzmanları görüş belirtiyor ve ekonomideki küçülme işsizliği tetikliyor' diyor. Ee nedeni buysa çözümü ne? Derin mevzu...

***

'Gencim işsizim'. Bu cümleyi memleketin genç bireyleri söylüyor. İşsizlik süresi uzadıkça sabırları da tükeniyor. Onlar İŞ-KUR kapılarını zorluyor ama nafile. Ve de işsiz genç sayısı, istikrarlı şekilde artmaya devam ediyor. Bunu bilmek için de istatistiği verilere falan da ihtiyaç yok. Her şey göz önünde. Çevrenizdeki gençlerle iletişim kurmanız yeterli. Asgari ücret arttı, patron frene bastı. İşvereni de işçisi de hatta işsizi de kendince haklı. Haksız olan kim, sistem mi? Diplomalısı, eğitimini aldığı sektörde iş arıyor ama tecrübe engeline takılıyor. Patron tecrübeli eleman arıyor, üniversiteli ise 'bana iş vermezseniz nasıl tecrübe sahibi olurum?' diye soruyor. Derin mevzu...

***

Dahası genel işsizlik artarken işsizlik süresi de uzayıp gidiyor. Umudunu kesen genç, tutmayan A planını yerine 'B planı' diyor ve geleceği için yurt dışına gidiyor. İşte buyurun, işsizlik maaşı alabilmek bile lüks olmuş artık, koşullar ağırlaştırılmış. İşsizlik maaşı alamayacağını bile bile bir umut başvuranların sayısı da artıyormuş. İş yok, işsizlik maaşı yok, onlar da İŞ-KUR kapılarının ardına mı sığınıyor. Peki ne yapıyor ne yapacak işsiz vatandaş, nasıl yaşayacak. nasıl nefes alacak? Ya iş bulduğuna sevinemeden işsiz kalanlar, 2-3 yıldır iş arayıp da bulamayanlar, işsizlik süresi arttıkça artan borçlar. Bu arada sigortalı işçi sayısı azalırken işsizlik sigortası başvuruları tırmanır olmuş. Bu artış, yakın gelecek için çok tehlikeli bir artış değil mi acaba? Ağır bir durum yaşananlar. Milyonlarcasının geliri açlık sınırı altında. Var olan tek bir şey geçim derdi. Gerisi kimin umurunda. Derin bir sessizlik yaşanan.

***

Şimdi başa saralım, bu yıl üniversiteli olan gençlere getirelim sözü. Yükseköğretim Kurumları Sınavı tamam, o bitti. Ama şimdi onların önünde barınma sorunu var, hem de her geçen gün büyüyen bir sorun. Ve de en önemli tartışma konusu. Devletin öğrenci yurtları var ama kısıtlı, özel öğrenci yurtları derseniz pahalı, ev deseniz ona hiç dokunmayalım. Sadece barınma mı aldıkları krediler, burslar geçinmelerine yetmiyor. Yani onların sorunları bitmiyor büyüyor. Ne derseniz deyin konu derin mevzu. İyi haftalar...