Ekonomik buhran her sektörü derinden yaralamaya devam ediyor.  Eczacılar da bu sektörler arasında yer alıyor. Eczacılar, ekonomik zorluklar ve sağlık sistemindeki aksaklıklar nedeniyle giderek daha fazla mağduriyet yaşadıklarını belirterek seslerini duyurmaya çalışıyor. Artan maliyetler, ilaç fiyat politikaları ve hasta katılım paylarındaki yüksek artışlar, hem hastaları hem de eczaneleri zor durumda bırakıyor. Türk Eczacıları Birliği ve 56. Bölge Eczacı Odası, ekonomik zorluklar nedeniyle eczanelerin ayakta kalmasının giderek zorlaştığını, ilaç temin protokolünün acilen güncellenmesi ve kamu kurum iskonto uygulamalarının düzenlenmesi için çağrı da bulundu.

Türk Eczacıları Birliği ve 56 Bölge Eczacı Odası, düzenlenen basın toplantısında sektörün zorlularını ve yapılması gerekenleri paylaştı. Eczanelerin artan maliyetler karşısında zorlandığını ve ilaç hizmetlerinin sürdürülebilirliği için acil önlemler alınması gerektiğini belirten Antalya Eczacı Odası Başkanı İsmail Erçin, ilaç temin protokolünün hala yenilenmediğine ve hastaların ilaç erişiminin giderek zorlaştığına dikkat çekti.


ECZANELERİN IŞIĞI KAPANDI
Antalya Eczacı Odası Başkanı Uzman Eczacı İsmail Erçin, “Bizler, köylerden kentlere, ilçelerden mahallelere, ülkemizin dört bir yanında kesintisiz  hizmet sunan, toplumla iç içe, birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan eczacılarız.   Bizler, hastalarımızın ihtiyaç duydukları ilaçlara en güvenilir ve en hızlı şekilde ulaşmalarını sağlayan, en yakın sağlık danışmanlarıyız. Birinci basamak sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçasıyız.  Ancak mevcut ekonomik koşullar ve artan maliyetler karşısında eczanelerimizi koruyan, onları ayakta tutan gerçekçi önlemlerin alınmadığı bir noktadayız. Defalarca dile getirmemize, taleplerimizi ısrarla ifade etmemize rağmen eczanelerdeki kan kaybı görmezden gelindi. Bu anlamda 2024 yılı hem hastalarımız hem de bizim açımızdan çok zor geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve eczacılık hizmetlerini sırtındaki mali yüklerle boğuşarak sürdürebildi. Ama daha da kötüsü sesimiz duyulmazsa, gerekli önlemler alınmazsa 2025 yılı daha da karanlık bir yıl olarak anılacaktır. Eczanelerimizin ışığının karardığı, sağlık kapısının kapandığı bir yıl” ifadelerini kullandı.



VATANDAŞ İLE ECZACI KARŞI KARŞIYA GELİYOR
“Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiştir. 4 aydır yeni bir protokol üzerinde mutabakat sağlanamamıştır” diyen Başkan Erçin sözlerine, “Yeni bir protokol imzalanamamıştır. Buna rağmen, eczanelerimizde ilaç eczacılık hizmetleri halen büyük bir özveriyle sürdürülmektedir. Eczanelerimizin ilaç ve eczacılık hizmetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebileceği, günün ekonomik koşullarına uygun bir protokolün ivedilikle hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız adına talep ediyoruz. 30 bini aşkın eczanemizin ayakta kalması, hastalarımıza hizmet sunumuna devam edebilmesi, ancak gerçekçi koşullarda ve tam bir mutabakatla imzalanacak protokole bağlıdır. Sosyal Güvenlik Kurumuna, bir sorumluluğunu daha hatırlatmak istiyoruz: Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatta bulunmasına rağmen, Kamu Kurum İskontosunu ülkeden çekilme tehdidiyle uygulamayan, aradaki fiyat farkını vatandaşlarımızın sırtına yükleyen ilaç firmalarına izin vermemelidir. Sosyal Güvenlik Kurumunu göreve davet ediyoruz; Kamu Kurum İskontosundan doğan fiyat farkları vatandaşlarımızın cebinden çıkmasın istiyoruz. Bunun yanı sıra, Sağlık Uygulama Tebliğinde son yapılan düzenleme ile hasta katılım paylarına yüzde 542’ye ulaşan artışlar yapılmıştır. Emekli, asgari ücretli ve özellikle kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızı çok zor durumda bırakan bu artışların geri çekilmesini istiyoruz. Ayrıca söz konusu muayene ücretlerinin tahsilatı, hiçbir ilgisi olmamasına rağmen eczanelerimize yaptırılmakta, vatandaşlarımızla meslektaşlarımızı karşı karşıya getirmektedir. Eczacılar olarak muayene ücretlerini SGK adına vatandaşlarımızdan tahsil etmek istemiyoruz” diye konuştu.

SAĞLIK KAPINIZ AÇIK KALSIN
Başkan Erçin, “Hem Bölge Eczacı Odalarımızın Başkanları hem de Türk Eczacıları Birliği yöneticileri olarak bizler yaşadığımız bu zorlukları konunun yetkililerine, siyasi partilerin değerli temsilcilerine defalarca aktardık. Ancak ne yazık ki ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme henüz ulaşamadık. Bugün sessiz kalırsak, hastalarımız ilaçlarına erişimde çok daha büyük sorunlar yaşayacak. Bugün sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacak. Bu nedenle buradan tüm Bölge Eczacı Odalarımız ile birlikte haykırıyoruz: İlaç ve sağlık hizmetlerinde bilginin, emeğin ve güvenin ilk adresi olan eczanelerimizin bu şartlarda ayakta kalması mümkün değildir. Acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının başlaması an meselesidir. Bu talebimiz sadece meslek grubumuz adına yapılan bir çağrı değildir! Bilinmelidir ki, ülkemizde halk sağlığı sisteminin etkinliği ve ayakta kalması da ancak bu şekilde mümkündür. Biz, eczacılar, halkımızın sağlık kapısını açık tutmak için buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Haklı taleplerimizin karşılanması için gerekli adımlar atılsın, sağlık kapınız açık kalsın” ifadelerini kullanarak sözlerini sonlandırdı.

Muhabir: Selim Çelik