Eflani’nin tarihi çok eski çağlara uzanıyor. Höyük ve tümülüslerde yapılan araştırmalar, bölgenin M.Ö. 3000’li yıllarda yerleşim gördüğünü ortaya koyuyor. Hititlerden Friglere, Lidyalılardan Perslere kadar birçok medeniyet Eflani ve çevresinde hüküm sürdü. Büyük İskender’in Anadolu seferiyle Makedonya topraklarına katılan bölge, daha sonra Bitinya ve Pontus krallıkları arasında el değiştirdi. Roma döneminde stratejik bir merkez haline gelen Eflani, Bizans döneminde de önemini korudu.

Türklerin Anadolu’ya girmesiyle birlikte bölgenin tarihi yeni bir döneme girdi. Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçukluların hâkimiyetine giren Eflani, daha sonra Candaroğulları Beyliği’nin önemli yerleşimleri arasında yer aldı. 14. yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarına katılan ilçe, uzun süre kaza merkezi olarak idari ve ticari rol oynadı.

Cumhuriyet döneminde Safranbolu’ya bağlı bir ilçe olan Eflani, 1995 yılında Karabük’ün il olmasıyla bu ile bağlandı. Günümüzde doğal güzellikleri, tarihi yapıları ve köklü geçmişiyle Karabük’ün öne çıkan ilçeleri arasında yer alıyor.

PEKİ, EFLANİ İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Eflani ismiyle ilgili olarak ise kesin bir bilgi olmamakla birlikte, büyük olasılıkla bölgeyi yerleşim ve coğrafi özellikleriyle tanımlayan eski kavim veya kelimelerden türediği kabul ediliyor. Bazı kaynaklar, ismin “Avlan” veya “Aflan” gibi eski Türkçe veya Farsça kökenli kelimelerden evrildiğini ve ilçenin dağlık, ormanlık yapısını yansıttığını belirtiyor. Osmanlı döneminde yerleşim birimi olarak kayıtlarda “Eflani” adıyla geçen ilçe, günümüze bu isimle ulaştı.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK