Türkiye’de son yılların en büyük sorunu ve en önemli gündem maddesi ekonomi. Söz konusu yakın dönemde, ekonomideki dalgalanmalar, enflasyonu yükseltti. Yükselen enflasyon hem bireylerin alım gücünü düşürürken hem de hammadde tedariğinde büyük sıkıntıları beraberinde getirdi.
Artan hammadde, enerji ve işçilik gibi maliyetlerin üst üste gelmesiyle firmalar, ürettikleri mal veya hizmetlere zam yapmak zorunda kaldılar. Ancak bu noktada, yine enflasyon nedeniyle alım gücü düşen vatandaşların fiyatlara erişememesi sorunu patlak verdi. Fiyatı yüksek bulan alım gücü düşük vatandaşın ürün ya da hizmet talebi azaldı. Artan fiyatlara yetişemeyen vatandaş alışveriş yapamaz hâle gelince, firmalar ciddi krizlerle karşı karşıya kaldılar. Bu krizler de yüksek sayılarda iflası beraberinde getirdi.
İFLAS SAYILARINDA PATLAMA
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) Başkanı Reşat Güney, “İflas başvurusunda bulunan şirket sayısı 2024'ün tamamında 1.723 olurken, 2025'in ilk 4 ayında bu rakam şimdiden 782 oldu. Aynı dönemde iflas kararı veren şirket sayısı ise yüzde 51,4 artışla 53’e ulaştı. Geçen yılın tamamında ise 132 şirket resmi olarak iflas duyurmuştu.” ifadelerini kullandı.
GÖSTERGELER 2008’DEN DE KÖTÜ
Firmaların yanı sıra kamu düzeyinde de durumun ciddi olduğunu vurgulayan EKİPDER Başkanı Güney, “Nisan ayı bütçe giderlerinin yüzde 23’ünün ve vergi gelirlerinin yüzde 33’ünün borç faiz giderlerine ayrıldığı belirtiliyor. Bu oranlar, 2008 küresel krizi dönemindeki göstergelerden bile daha kötü rasyoları yansıtıyor.” dedi.
