Elektrikli araçlar, çevre dostu ulaşımın geleceği olarak lanse edilse de, pil teknolojisi ve enerji depolama sistemlerindeki mevcut sorunlar hem kullanıcı memnuniyetini düşürüyor hem de sürdürülebilirlik iddiasını gölgeliyor. Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, elektrikli araçların şarj maliyetlerinin artması, pil ömrünün kısa olması ve güvenlik kaygılarının yaygınlaşması nedeniyle tüketicilerin bu araçlara yönelik ilgisinin azaldığını belirtiyor. Uzun vadede elektrikli araçların yaygınlaşabilmesi için pil teknolojilerinde köklü yenilikler ve daha çevreci enerji kaynaklarının kullanılması şart görünüyor.
OLUMSUZ ALGI ARTIYOR
Avrupa’da yapılan anketlere işaret eden Gündüz, “Özellikle Almanya’da gerçekleştirilen araştırmalarda, elektrikli otomobil kullanıcılarının yüzde 53’ünün satın alma ya da kiralama kararından pişmanlık duyduğu ortaya çıkıyor. Bu memnuniyetsizlikte, şarj maliyetlerinin son yıllarda önemli ölçüde artması büyük rol oynuyor. İnsanlar artık elektrikli araçlarını şarj etmek için daha fazla para harcamak zorunda kalıyor. Ayrıca, elektromobilite alanında yapılan farklı araştırmalar da, elektrikli otomobil kullanıcılarının önemli bir kısmının bu kararlarından memnun olmadığını gösteriyor. Bu durum, elektrikli araçların yaygınlaşması önünde ciddi bir engel teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

TÜKETİCİ BEKLENTİLERİNİ KARŞILAMIYOR
ABD, Japonya, Çin ve Türkiye gibi büyük pazarlarda kullanılan lityum pillerin son kullanıcılar için hala yeterince uygun olmadığını vurgulayan Gündüz, “Bu pillerin mevcut haliyle kalması veya farklı, daha verimli sistemlerle değiştirilmemesi durumunda elektrikli araçların yaygın bir şekilde tercih edilmesi ve kullanılmasının zor olduğunu söyleyebiliriz. Yani, pil teknolojisi ve enerji sağlama yöntemlerinde yapılacak ciddi yenilikler, elektrikli araçların geleceği açısından kritik öneme sahip” dedi.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR GERÇEKTEN ÇEVRECİ Mİ?
Elektrikli araçların çevreci olduğu yönündeki genel algıya da eleştiriler getiren Gündüz, “Pillerin üretim süreçlerinde, geri dönüşümünde ve imhasında ortaya çıkan karbon salınımı göz ardı edilemez. Yapılan hesaplamalara göre, elektrikli araçların her kilometrede yaklaşık 226 gram karbon salınımı gerçekleşiyor. Üstelik, dünya genelinde üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 40’ı halen fosil yakıtlardan elde ediliyor. Bu da elektrikli araçların aslında düşündüğümüz kadar çevreci olmadığını gösteriyor. Enerji kaynağı fosil bazlı olduğu sürece, bu araçların karbon ayak izi tam anlamıyla sıfıra indirgenemiyor” dedi.
GÜVENLİK KAYGILARI VE PİL YANGINLARI
Enerji nakli ve pil güvenliğiyle ilgili endişelere de dikkat çeken Gündüz, “Lityum pillerin kendi kendine tutuşma riski bulunuyor ve kaza anlarında pillerin yangına sebep olması elektrikli araçların güvenilirliğini tartışmaya açtı. Bu riskler, ilerleyen zamanlarda lityum pilli araçların kapalı otoparklara alınmaması gibi uygulamaların gündeme gelmesine neden olabilir. Tüketicilerimizin güvenliği açısından bu konuların ciddiyetle ele alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ENERJİ KAYBI VE YÜKSEK MALİYETLER TÜKETİCİYİ SOĞUTUYOR
Enerji depolama sırasında yaşanan kayıpların da elektrikli araçların cazibesini azalttığını belirten Gündüz, “Özellikle soğuk havalarda yaşanan yüzde 35’e varan enerji kayıpları, araçların yolda kalmasına sebep oluyor ve bu durum tüketicilerin bu araçlara olan bakışını olumsuz etkiliyor. Ayrıca, enerjinin giderek pahalanması da elektrikli araçların ekonomik olmaktan çıkmasına yol açıyor. Bu noktada, elektrikli araçların tüketici nezdinde yeterince tercih edilmemesinin önemli nedenlerinden biri de bu maliyetlerdir” dedi.
PİL GARANTİSİ VE ÖMÜR SORUNU
Elektrikli araçların en önemli parçalarından biri olan pillerin garanti süresiyle ilgili şikayetlere de değinen Gündüz, “Lityum pillerin araçla birlikte verilen garanti süresi sadece 2 yıl. Oysa ki bir elektrikli aracın pili, otomobilin neredeyse yarı fiyatına denk geliyor. Bu durum, tüketicilerin pilin uzun ömürlü olmadığı ve garanti süresinin yetersiz olduğu yönünde ciddi endişeler taşımalarına neden oluyor. Bu garantinin mutlaka uzatılması veya alternatif pil çözümlerinin tüketicilere sunulması gerekiyor. Aksi halde, lityum pilli elektrikli araçların uzun vadede tercih edilmesi zorlaşacak” diye konuştu.
ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI ŞART
Elektrikli araçlara yönelik eleştirilerinin araçların kendisine değil, pil sistemlerine ve enerji akımlarına yönelik olduğunu belirten Gündüz, “Bizim amacımız elektrikli araçları eleştirmek değil; aksine, bu teknolojinin daha iyi hale gelmesi için pil sistemlerinin ve enerji sağlayan akımların değiştirilmesi gerektiğini vurgulamak. Daha güvenilir, daha hızlı şarj olan ve ekonomik pillerin geliştirilmesi gerekiyor. Bu sayede, elektrikli araçlar gerçek anlamda çevreci ve kullanıcı dostu hale gelebilir” dedi.





