Danıştay 10. Dairesi, sokak hayvanlarının toplu şekilde barınaklara kapatılmasına zemin hazırlayan genelgeyi hukuka aykırı bularak iptal etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 27 Aralık 2021 tarihinde yayımladığı ve 81 ilin valilikleri ile belediyelerine gönderdiği “sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanlar” genelgesi, Danıştay 10. Dairesi tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edildi. Karar, sokak hayvanlarının doğal yaşam alanlarından koparılmasına karşı çıkan yaşam hakkı savunucuları tarafından önemli bir kazanım olarak değerlendirildi.
‘SAHADA DURUM DEĞİŞMEDİ’
İptal kararının sahadaki uygulamaya yansımadığını belirten Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, “Aslında iptal edilen genelge 2004 yılında çıkan eski bir genelgeydi. Günümüzde sahada esas olarak 2024 Aralık’ında yayımlanan genelgeye göre hareket ediliyor. Yani Danıştay’ın bu iptal kararı hukuki olarak önemli olsa da, sahada hayvanların yaşam koşularını iyileştirecek veya yerel yönetimlerin uygulamalarını durduracak bir etkisi bulunmuyor. Şu anda barınaklarda hayvanlar hâlâ toplu şekilde tutuluyor, besleme faaliyetleri sınırlı ve birçok hayvan yetersiz koşullarda yaşamaya devam ediyor” dedi.

Yerel yönetimlerin uygulamalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Karabayoğlu, “Son çıkan genelgeye göre, yerel yönetimler özellikle tehlikeli ırkları ve sahiplenilmeyen hayvanları itlaf etmeye devam edecekler. İçişleri Bakanlığı, tehlikeli ırkların bir an önce itlaf edilmesi konusunda yerel yönetimlere ciddi bir baskı uyguluyor ve çoğu belediye bunu fiilen gerçekleştiriyor. Bu durum, hayvan hakları savunucuları için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Yani hukuki kazanımlar sahada pratikte tam olarak uygulanamıyor ve hayvanlar hâlâ ciddi riskler altında” diye konuştu.
‘HUKUKİ KAZANIM SAHADA ETKİ YARATMIYOR’
Genelge iptalinin hukuk açısından önemli olduğunu vurgulayan Karabayoğlu, “Bu iptal kararının hukuki değeri büyük olsa da, sahada hayvanların yaşam koşullarını değiştirmiyor. Hayvan haklarını korumak adına atılmış bir adım, fakat yerel yönetimlerin uygulamaları hâlâ eski sorunları devam ettiriyor. Barınaklarda kapasite sorunları, yanlış yönetim ve besleme kısıtlamaları nedeniyle hayvanların yaşam hakkı risk altında” dedi.




