Hayvan Hakları Birlik Hareketi üyeleri, hayvanlara yapılanların zulüm olduğunu savunarak bir yelme düzenledi. Antalya’da Attalos Heykeli önünde bir araya gelen Hayvan Hakları Birlik Hareketi üyeleri, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yerel yönetimlere gönderdiği sokak hayvanlarının toplanmasını içeren genelge sert bir dille eleştirdi. Eylemde konuşan Hayvan Hakları Birlik Hareketi'nden Eda Zorluoğulları, atılan adımların "çözüm değil, zulüm" olduğunu söyledi.

‘FIRSAT VERİLDİ’
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya çağrıda bulunan Zorluoğulları, “Katliam ve üreme döngüsü getiren bir kanun çıkarıldı. Yetmedi. Bakanlığınız, bu kanunun vahşet ve ölüm getiren maddelerinin de ötesinde genelgeler yayımladı. Sonuç: Hayvanların idam fermanı oldu. Kanun açıkça diyor ki: Belediyeler ve özel idareler bakımevi kuracak. Bakımevlerinde kısırlaştırılan hayvanlar, doğal yaşam alanlarında bakılacak. Ama bakanlığınızın genelgeleri ve talimatlarında, ‘Yer çevirin, hayvanları doldurun’ denildi. Yasada olmayan ‘ara toplama istasyonu’ uyduruldu. Böylece, kanun tanımaz belediye ve özel idarelerin hayvanları ölüm, zulüm ve vahşet alanlarına kapatıp; kışın kar altında donarak, yazın güneş altında yanarak ölüme mahkûm edip canlı canlı gömmelerine açıkça fırsat verildi” dedi.

‘TUZAKLAR KURULDU’
Zorluoğulları, Ali Yerlikaya’nın bakanlık yetkililerine gönderdiği genelgelerin, çıkarılan kanunun ruhuyla çeliştiğini vurgulayarak, “ İçişleri müfettişleri belediyelere, 'Kulübe, korunak koymanıza gerek yok. Yer çevirin, köpekleri doldurun' diye talimat verdiler. Yetmedi. Bu talimatlar, parti farkı olmaksızın, yasal koşullara uygun bakımevi kurmayan belediyeler ve özel idarelerce iştahla, hırsla uygulanıyor. Ama yine yetmiyor; çözüm değil, zulüm talimatlandırılıyor. Valiler de bunu bir ‘başarı’ olarak size sunuyor. Sayın Bakan, ‘Kanun kanundur’ dediniz. Ama siz kanunun sadece zulüm ve vahşet getiren maddelerini uygulatma peşindesiniz. Bu kanunda hayvanlar lehine olan birkaç maddeyi bile uygulatmamak için genelgelerle kelime oyunları yapılarak tuzaklar kuruldu. Bakanlığınız, hâlâ bakımevi kurdurmayı beceremeyen bine yakın belediye varken, bu zavallı hayvanları bir yanda toplama alanlarında açlığa mahkûm ediyor, öte yanda da merhametli insanların onlara uzattığı bir lokma ekmeği bile çok görüyor” diye konuştu.

VALİLİKLERE SESLENDİ
Zorluoğulları, valiliklere de seslenerek, “20 yıldır bakımevi kurmayan, kısırlaştırma yapmayan, kanun tanımaz belediyelere görevlerini yaptıramadınız. Seyirci kaldınız. Şimdi ise kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen hayvanları güvenlik sorunu ilan ettiniz! Son iki yılda basına yansıyan verilere göre ortalama 3.800 silahlı şiddet olayı yaşandı. Her yıl yaklaşık 2.300 kişi öldürüldü, 3.800 kişi yaralandı. Olayların %15’inde bıçaklar, baltalar kullanıldı. Uyuşturucu cinayetleri arttı; çeteler polise silah doğrultup şehit etti. Ve bu dönem, “zorbalığın en üst seviyeye ulaştığı dönem” ilan edildi. Şimdi size soruyoruz: Bunlar sokakların güvenlik sorunu değil de masum hayvanlar mı güvenlik sorunu? Sayın Valiler, Polisleri köpekler mi şehit etti? 3.800 silahlı şiddet olayını köpekler mi yaptı? Gücünüz hayvanlara mı yetiyor? Şimdiye kadar valilik yaptığınız yerlerde, kanun tanımaz belediyelere bakımevi kurdurup kısırlaştırma yaptırmış olsaydınız; üreme bugün kontrol altına alınmış olacaktı. Yavrularını emziren bir köpeği rahatsız etmemek için ordusunun yolunu değiştiren, Uyuyan bir kediyi rahatsız etmemek için cübbesini kesen Hz. Peygamber’in (s.a.v) ümmeti olan bir toplumda olduğunuzu unutmayınız” ifadelerini kullandı.

"GÜVENLİK BAHANE EDİLEMEZ"
Zorluoğulları, İçişleri Bakanlığı'nın ve yerel yönetimlerin hayvanları kötü koşullarda toplayarak ölüme mahkûm ettiğini ve bunun “güvenlik” bahanesiyle meşrulaştırılmaya çalışıldığını ifade etti. Zorluoğulları, hayvanların "güvenlik sorunu" olarak etiketlenirken; sokaklarda gerçek güvenlik tehditlerini oluşturan silahlı şiddet, uyuşturucu cinayetleri ve çete saldırılarının göz ardı edildiğine dikkat çekti. Zorluoğulları, tüm milletvekillerine ve bakanlık bürokratlarına çağrıda bulunarak “Siyasi parti ayrımı olmaksızın tüm milletvekillerine, bakanlık bürokratlarına sesleniyoruz. Bugün sokaklarda gördüğünüz her kedi, köpek... Siz görev yapmadığınız için üreyip çoğaldı. AK Parti ve MHP milletvekilleri! Sizlere soruyoruz: Çıkardığınız bu kanunla binlerce hayvan zulüm altında diri diri gömülüyor, işkenceyle öldürülüyor! Vicdanlarınız hiç mi sızlamıyor? Bu mu sizin çıkardığınız kanun? Tüm partilere, tüm milletvekillerine, tüm bakanlık bürokratlarına sesleniyoruz: TBMM’de Hayvan Hakları Komisyonu kurun. Üremeyi kontrol altına alacak, üretimi durduracak gerçek çözümler için derhal harekete geçin Bilin ki bir gün tarih bu zulümleri yazacak” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.




