Antalya’nın simge yapılarından Hıdırlık Kulesi’nin restorasyonu ve çevre düzenlemesi yakında bitiyor. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, kule çevresinin 20 gün içinde açılacağını söylüyor. Fakat Hıdırlık Kulesi’ne giriş, eskisi gibi, yine yasak olacak. Yakında açılacağını duyunca, uzun zamandır kıyısından, köşesinden, uzağından izlediğim Hıdırlık Kulesi’ne girmek için Büyükşehir Belediyesi’ni aradım. Şantiyenin kapılarını benim için açtılar. Hem kuleyi, hem de çevresine döşenen cam platformların altındaki buluntuları dolaştım. Bu etkileyici kulenin içini, üstünü görmek, benim için de bir ilk oldu.

İKTİDAR SİMGESİ DEĞNEKLER
Hıdırlık Kulesi, sonraki çağlarda farklı kullanımlara sahne olsa da, aslında bir Roma mezar anıtıdır. Kuleye giriş kapısının her iki yanında, toplam 12 tane ‘fasces’ (değnek) olarak adlandırılan kabartma yer alıyor. ‘Lictorların Demeti’ olarak bilinen fasces, Roma’da güç ve otoriteyi sembolize eder, senatör ve konsüller tarafından kullanılırdı. Kuleye Kaleiçi’ne bakan cepheden girilir. Bu koridorun sonundaki, bugün mevcut olmayan bir kapıyla ana mezar odasına ulaşılıyordu. Giriş koridoru ve mezar odası içindeki bütün mekanların üstü tonozla örtülüdür. Dairesel bir merdivenle üst kata ulaşılır. Üst katın merkezindeki kaidede mezar sahibinin bir heykelinin yer aldığı düşünülüyor.

ANTALYALI KONSÜL MEZARI
Roma’da da benzerleri bulunan yapının, konsüllük makamını simgeleyen fasceslerden dolayı, Attaleialı bir konsülün mezarı olabileceği düşünülüyor. MS 1. ya da 2. yüzyıl ortalarına tarihlenen yapı, gerek formu, gerekse anıtsallığıyla, Roma’ya özgü mousoleum tipinin Anadolu’daki tek örneğidir. Hristiyanlığa geçişle birlikte gözden düşen anıt, sur sistemine dahil edilerek savunma amaçlı, 19. yüzyılda da deniz feneri ve barut deposu olarak kullanıldı. 1950’lerde Antalya Belediyesi’nin malzeme deposu olarak kullanılan Hıdırlık Kulesi çevresinde son yıllarda arkeolojik kazı ve seyir terası düzenlemesi yürütülüyor.

ETKİNLİKLER YAPILABİLİR
Bu özet bilgileri anlattıktan sonra en başa dönelim: Hıdırlık Kulesi’nde yaptığım gezintiyi sosyal medyada paylaşınca, bazı hemşerilerimiz ve dostlardan yorumlar geldi. Balbey Mahallesi Muhtarı Abdullah Uyaroğlu, “Naçizane fikrim Alanya’daki Kızıl Kule gibi ziyarete açılsın, yerli ve yabancı misafirlerin ilgi odağı olsun” diye görüş açıkladı. Tuncer Ertuğrul ise, “Küçük bir modern sanat müzesi olabilse ne kadar da anlamlı olurdu” dedi. Hıdırlık’la ilgili bu ve benzeri birçok öneri geliyor. 20 gün içinde açılacağı duyurulan Hıdırlık’ın içine giriş yasak olacak. Yani halkımız yine göremeyecek bu mezar anıtı. İçindeki freskler, ışık huzmeleri, göğe doğru tırmanan merdivenler ziyaretçi yüzü görmeyecek. Böylesine önemli bir anıtın kentten bu kadar kopuk, halktan uzak bırakılması çok doğru değil. Hıdırlık Kulesi iyi bir düzenlemeyle halka açılabilir, içinde ve çevresinde güzel, anlamlı, nitelikli etkinlikler planlanabilir. Ne de güzel olur!