TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu toplantısında, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Adli Destek Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya, kadına karşı şiddet ve ayrımcılıkla mücadeledeki güncel verileri paylaştı. 2024 yılında, 309 kadın cinayeti ve 25.638 çocuk cinsel istismarı dosyası olduğu bildirildi. Ayrıca, Türkiye genelinde 81 ilde 128 bin adli görüşme yapıldığı, adliyelerdeki mağdur hizmetleriyle destek sağlandığı belirtildi. Kadın hakim ve savcı sayısının son 22 yılda yüzde 406 oranında artarak 9.353'e çıktığı vurgulandı.
Gamze Eroğlu, TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu toplantısının ardından kadına yönelik şiddet ve cinayetlere ilişkin verilerin eksik ve yanıltıcı olduğunu belirterek yargı sürecindeki ciddi sorunlara dikkat çekti.
Eroğlu, “Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDF) 2024 yılı raporuna göre, 2024 yılının ilk 10 ayında Türkiye genelinde 357 kadın cinayeti işlendi. En fazla cinayet İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana illerinde yaşandı. Antalya'da bu dönemde 17 kadın cinayeti işlendi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre ise 2024 yılı Kasım ayı itibarıyla 415 kadın cinayeti kaydedildi” dedi.
‘KADIN CİNAYETLERİ VERİLERİ YETERSİZ’
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu toplantısında, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Adli Destek Mağdur (ADM) Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya'nın paylaştığı veriler, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı Gamze Eroğlu, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, bu verilerin eksik ve yanıltıcı olabileceğine dikkat çekti.
Eroğlu, 2024 yılında yalnızca Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre 309 kadın cinayeti dosyasının kayda geçtiğini ancak Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun (TKDF) raporuna göre, 2024 yılının ilk 10 ayında 357 kadın cinayetinin işlendiğini vurguladı. Ayrıca, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre, 2024 yılı Kasım ayı itibarıyla 415 kadın cinayetinin yaşandığını belirtti. Eroğlu, özellikle basına yansımayan bazı kadın cinayetlerinin de olduğuna işaret etti.
Bu verilerin neden yetersiz olduğunu ve şiddet mağdurlarının adli süreçlerde karşılaştığı sorunlarına değinen Eroğlu, “Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak baroya ya da kurulumuza yapılan başvurular neticesinde gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamalarında dosya takibi yapmaktayız” diye konuştu.
ERİL BAKIŞ AÇISI VE YARGI SÜRECİNDEKİ SORUNLAR
En büyük sorunlardan birinin, yargı sürecindeki eril bakış açısı olduğuna dikkat çeken Antalya Barosu Kolaylaştırıcısı Eroğlu şu ifadelere yer verdi: “Kolluk kuvvetlerinden hakim ve savcılara kadar geniş bir yargı personeli, şiddet mağdurlarına yönelik tedbir kararlarını uygulamada yetersiz kalmaktadır. Bu alanda çalışan kolluk kuvvetlerinden tutun da Adli Destek Mağdur (ADM) Hizmetleri biriminde çalışan memurlara kadar hakim ve savcılar da dahil olmak üzere mahkemece verilen tedbir kararlarının uygulanmasına yönelik biz avukatlar olarak çok fazla çaba sarf etmek zorunda kalmaktayız. 6284 sayılı kanun ve ilgili yönetmeliğin tam anlamıyla uygulanmadığı alınan tedbir kararlarının yeterli olmadığı ve bazı durumlarda da elektronik kelepçe tedbirinin uygulanması ile ilgili olarak sorunlar yaşandığı görülmektedir.”
Kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir yeri olan 6284 sayılı Kanun’un ve ilgili yönetmeliklerin tam anlamıyla uygulanmadığını ve bu eksikliklerin mağdurların korunmasında ciddi boşluklar yarattığını belirten Eroğlu, “Özellikle alınan tedbir kararları çoğu zaman etkili bir şekilde uygulanmıyor. Yargı sürecinde kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik alınan tedbirler, şiddet uygulayan kişilerin rehabilitasyonu ve tedavi süreçlerinin de yeterince işlememesi nedeniyle eksik kalıyor” dedi.
‘DAHA ETKİLİ BİR YARGI SÜRECİ GEREKİYOR’
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi için daha etkili bir yargı sürecinin ve tedbir mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, “Yargı, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir şekilde yeniden yapılandırılmalı ve kadınların güvenliğini sağlamak adına önemli bir adım atılmalıdır” ifadelerini kullandı.