Aman ha üzerinize alınmayın, bu soruyu ben sormuyorum. Arkadaşımın birine bir tavsiyede bulunayım dedim, verdiği yanıt ‘keyfimin kahyası mısın' oldu. Ne yalan söyleyeyim cevap okkalı tarafından yüreklice verilmişti. 'Aldın mı cevabımı' dedim kendi kendime. Ve de sizinle paylaşayım istedim.
***
Huyunu suyunu değiştiremeyeceğimiz insanlar vardır çevremizde. Ama aklımız da hala etrafımızdaki insanları değiştirme konusuna takılıp kalır. Benim yaptığım densizlik ve aldığım cevap tam da bunun canlı örneği. Hani baharın ademoğlu üzerinde olumsuz etkileri olurmuş ya kaygı bozukluğu, ruhsal gel gitler falan. Bunu tip insanları söyler bilirsiniz. Her neyse lafı dolandırmayayım, benim sevgili arkadaşımda son günlerde pusulayı şaşırdı. Yaşam sevinci bazen pik yapıyor, bazen de dibe vuruyor. Sevimsiz, hiçbir şeyi beğenmez bir müflis kibari oldu çıktı. Evden adımını atmıyor kendini kapattı.
***
Eh üzülüyorsun haliyle arkadaşın durumuna, eve davet ettim, kahve keyfiyle birlikte tavsiyeler sıralayıp, tıbbi destek almasını adabıyla söylemeye çalıştım. Ama galiba son cümlemle bam teline bastım farkında olmadan. Bir tepki verdi ki Allah muhafaza ‘sana ne arkadaş, keyfimin kahyası mısın, ne istersem onu yaparım’.
***
Düşünüyorum, peki ya çevremizde değiştiremeyeceğimiz insanlar varsa, onlara karşı ne yaparız? Öylece seyredecek miyiz diye sorup duruyoruz da. Peki, kabul, bazı ilişkileri yenileriyle değiştirmek kısa vadede mümkün olur mu? Ayrıca değiştirsek bile, karşına enerjini düşüren insanların çıkmayacağının garantisi var mı? Sahiden insani ilişkileri dengede tutmak, özellikle de yaşadığımız şu dönemlerde oldukça zor gibi. Toplum olarak dengemiz şaştı mı? Ne dersiniz? Tornistan yapıp, bıraktığımız yerden başlasak, o da olmuyor. Sanıyorum bazı meseleler, mesele yapılmıyor üstü çiziliyor.
***
Görünen o ki, çoğumuz yalnızlaştık. Ve de yalnızlaşmaya alışırken diğer taraftan ilişkilerde kaybetme korkusu yaşıyoruz besbelli. Duygular, istekler, isteksizlikler harmanlanıp orta yerde duruyor. Neyi nasıl ayıklayabilirsen artık. Yalnızlaşma, toplumun kılcal damarlarına kadar ulaştı sanki 'selam sabah' bile hak getire. Kırabilir miyiz bu yalnızlık zincirlerini. Hani diyorum yola çıkarsak umut olur mu? Sevgiyle kalın.