Antalya Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Ali Manavoğlu, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık hayvan seçimi, kesim süreci ve etlerin muhafazasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Manavoğlu, hem hijyen kurallarına hem de etin doğru koşullarda saklanmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
‘HAYVAN SAĞLIKLI OLMALI’
Kurbanlık hayvan seçiminde dikkat edilmesi gereken en temel konunun hayvanın sağlığı olduğunu belirten Manavoğlu, “Öncelikle kurban olarak kesilecek hayvanın, İslami kurallara uygun özelliklerde olması şart. Bununla birlikte, hayvanın herhangi bir hastalık belirtisi taşımaması, hareketlerinin normal olması ve fiziksel olarak sağlam olması çok önemli. İnsan sağlığını riske atacak bir durum oluşmaması için mutlaka veteriner kontrolünden geçmiş, sağlıklı hayvanlar tercih edilmeli” dedi.
‘KESİM UZMANINA YAPTIRILMALI’
Kesimin mutlaka işin ehli kişilerce yapılması gerektiğine dikkat çeken Manavoğlu, “Kurban kesim işlemi, bu konuda eğitim almış ve tecrübesi olan kasaplar tarafından gerçekleştirilmelidir. Aynı zamanda bu işlem sokak ortasında, rastgele yerlerde değil; belediyelerin belirlediği, hijyen kurallarına uygun, düzenli olarak temizlenen kesim alanlarında yapılmalı. Aksi halde hem çevre sağlığı tehdit altına girer hem de dini vecibe doğru şekilde yerine getirilmemiş olur” ifadelerini kullandı.
‘EKİPMANLAR TEMİZ OLMALI’
Kesim sırasında kullanılan bıçak ve diğer ekipmanların temizliğine de özellikle dikkat çeken Manavoğlu, “Kurban kesimi sırasında kullanılan her türlü ekipmanın – bıçak, satır, masa gibi – mutlaka öncesinde ve sonrasında dezenfekte edilmesi gerekiyor. Ortamın hijyenik olması da aynı derecede önemli. Kesim sırasında doğal olarak bazı alanlar kirlenebilir ama bu alanlar periyodik olarak temizlenmeli. Böylece hem hijyen korunmuş olur hem de çevreye kötü koku veya görüntü yayılmaz” diye konuştu.
‘ET POŞETE KONMAMALI’
Etin taşınma sürecine dair de uyarılarda bulunan Manavoğlu, “Vatandaşlarımızın en sık yaptığı hatalardan biri, kesilen etleri doğrudan poşete koymak oluyor. Ancak poşetler hava almadığı için etin sıcaklığı düşmez ve bu da bakteri oluşumuna zemin hazırlar. Bu nedenle etler, hava alabilecek leğen ya da kovalara konulmalı. Bu kaplarda et, hem daha sağlıklı taşınır hem de daha kısa sürede soğur” dedi.
‘ET HEMEN PİŞİRİLMEMELİ’
Kurban etinin kesildikten hemen sonra pişirilmesinin yanlış bir uygulama olduğuna dikkat çeken Manavoğlu, “Kurban etinin kesilir kesilmez pişirilmesi sağlık açısından uygun değildir. Etin içindeki kas yapısı henüz ölüm sertliği dediğimiz evreden geçmemiştir. Bu sertlik geçtiği zaman et daha lezzetli ve sindirimi kolay hale gelir. Bu yüzden etler önce oda sıcaklığında bir süre bekletilmeli, ardından buzdolabında +4 derecede en az bir gün dinlendirilmelidir. Bu süreç etin hem lezzetini artırır hem de sağlıklı tüketimi sağlar” şeklinde konuştu.
‘ETLER ÜST ÜSTE KONMAMALI’
Buzdolabında saklama yöntemine ilişkin de önerilerde bulunan Manavoğlu, “Etleri dolaba koyarken üst üste yığmamalıyız. Bu, etin bazı bölgelerinin soğumasını engeller. Soğumayan bölgelerde bozulmalar ve renk değişimleri görülebilir. Etlerin her tarafının eşit şekilde soğuması için buzdolabında hava sirkülasyonu sağlanmalı. Bu nedenle buzdolabı önceden boşaltılmalı ve etler aralıklı şekilde yerleştirilmeli” dedi.
‘KAN DİĞER GIDALARA BULAŞMAMALI’
Çiğ etin dolap içinde diğer gıdalarla temasının önlenmesi gerektiğini belirten Manavoğlu, “Çiğ etin içinde kan bulunduğu için, bu kanın dolapta bulunan diğer gıdalara temas etmesi ciddi sağlık risklerine yol açabilir. Bu nedenle etleri muhafaza ederken, dolapta sebze, meyve gibi diğer gıdalardan tamamen ayrı bir bölümde saklamak gerekiyor. Etle temas eden alanlar da düzenli olarak temizlenmeli” ifadelerini kullandı.
Etin renk değişimiyle ilgili açıklamada bulunan Manavoğlu, “Eğer etleri üst üste koyar ve yeterince soğutmazsak, hava almayan bölgelerde kararmalar görebiliriz. Bu durum hem görüntü olarak istenmeyen bir sonuç doğurur hem de etin kalitesini düşürür. Doğru soğutma ve düzgün yerleştirme bu açıdan çok önemli” dedi.
‘SOĞUK ZİNCİR KORUNMALI’
Etin dinlenme süresinden sonra işlenebileceğini belirten Manavoğlu, “Etleri bir gün boyunca dinlendirdikten sonra parçalama, kıyma yapma gibi işlemler yapılabilir. Bu işlemler mümkünse yine kasaplar veya bu konuda bilgili kişiler tarafından yapılmalıdır. Ardından et, aile ihtiyacına uygun küçük porsiyonlara ayrılarak dondurucuda saklanmalı. Bu hem israfı önler hem de tüketim kolaylığı sağlar” dedi.
Sakatatla normal etin hazırlanmasında kullanılan bıçak ve ekipmanların karıştırılmaması gerektiğini belirten Manavoğlu, “Kurban eti işlerken, özellikle sakatatla kullanılan ekipmanları, normal ette kesinlikle kullanmamalıyız. Bu, çapraz bulaşmaya neden olur ve sağlık açısından büyük risk oluşturur. Aynı zamanda etin saklama sürecinde soğuk zincirin kesintisiz şekilde korunması gerekiyor. Uygun sıcaklık sağlanmadığında, etin bozulması kaçınılmaz olur” ifadelerini kullandı.
‘HAYVAN STRESE SOKULMAMALI’
Kurban kesimi sırasında hayvanın strese sokulmaması gerektiğine vurgu yapan Manavoğlu, “Hayvan kesim öncesinde strese girerse, bu durum etin kalitesini doğrudan etkiler. Hem kas yapısı bozulur hem de etin tadı, dokusu değişir. Bu nedenle kurban kesimini mutlaka sakin, kontrollü bir ortamda ve uzman kişiler yapmalı. Kurban Bayramı’nın ruhuna uygun şekilde, hem dini hem de sağlık kurallarına riayet ederek hareket etmeliyiz. Etin israf olmaması, sağlıklı koşullarda saklanması ve doğru tüketilmesi için bu kurallar hayati önem taşıyor” dedi.