Eğitim-Bir-Sen 19. Türkiye Buluşması fotoğraf ve kısa film yarışması ödül töreninde konuşan
Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Enflasyonun ücretliyi ezdiği bir
vasatta toplu sözleşme görüşmeleri yapılacak. Buradan açıkça ifade ediyorum: Bu toplu
sözleşme sistemiyle yeni bir toplu sözleşme yapmanın anlamı kalmamıştır. Kanun değişmeli,
adil bir toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Masada elimizi kolumuzu bağlayan 4688 sayılı
Kanun’u değiştirmek için yoğun gayret içindeyiz. Örgütlenme özgürlüğünü genişleten,
dayanışma aidatı ve grev hakkı içeren, adil bir hakem kurulu tesis eden, alternatif uzlaştırma
yolları getiren, tutanak sistemini güçlendiren, toplu pazarlık için yeterli süreyi öngören,
kapsamı genişletilmiş bir toplu sözleşme sistemini hep birlikte tesis edeceğiz.” dedi.
 

19. buluşma Belek’te gerçekleşti
Memur Sen Konfederasyonuna bağlı Eğitim-Bir-Sen tarafından Belek Turizm Merkezindeki
bir otelde gerçekleştirilen Eğitim-Bir-Sen 19. Türkiye Buluşması kapsamında 7. Eğitimden Bir
Kare Fotoğraf ve 8. Uluslararası Eğitim Temalı Kısa Film Yarışması'nın ödül töreni yapıldı.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Antalya Valisi Hulusi Şahin, AK Parti Antalya
Milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu, Mustafa Köse, Tuba Vural Çokal, Atay Uslu, İbrahim Ethem
Taş ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve çok sayıda sendikalı katıldı. Kurtulmuş,
programda yaptığı konuşmada, 19’uncusu gerçekleştirilen Türkiye Buluşmaları'nın sendika
üyeleri arasındaki istişarelere, Türkiye’nin bugününü değerlendirme ve yarınına çözümler
üretme bakımından verimli geçmesini temenni etti.
 

‘Adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz’
Türkiye’deki en temel mücadelenin, demokrasinin gücünü artırmak, demokrasinin
yerleşmesini temin etmek, bunun için de eldeki her türlü imkanı sonuna kadar kullanmak
olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Hem Türkiye’de hem dünyada en temel
sorunlardan birisinin geniş kitlelerin yönetimde söz ve karar sahibi olmasını önleyecek
birtakım iç ve dış vesayet odaklarının devreye girerek, sözde görünürde var olmakla birlikte
demokrasinin niteliğini, demokrasinin gücünü ve demokrasinin kapsayıcılığını azaltma
çabalarıdır. Hatta diyebiliriz ki önümüzdeki dönemin, dünya ölçeğindeki en önemli çatışma
alanlarından birisi, tam manasıyla demokrasi ile otokrasi arasındaki farklılık ve mücadele
olacaktır. Bunun için Türkiye, geldiği nokta itibarıyla iç vesayet odaklarını geride bırakmış ve
bugün sahip olduğu demokrasiyi çok ağır bedellerle kazanmış bir ülke olarak bu demokratik
yürüyüşünü çok daha güçlendirerek devam etmek mecburiyetindedir. Bu çerçevede Türkiye,
başta çevre ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinde demokratik rehberlik vazifesini
yerine getirmek zorunda olan bir ülkedir. Bunun için bütün bu çabalarınız bir sendikal faaliyet
olarak görülse de aslında demokrasinin tahkim edilmesine yönelik önemli bir adımdır. Kurtulmuş, demokrasiyle ilgili önemli dört konuya da dikkati çekmek istediğini söyleyerek, bunlardan birisinin olduğunu belirtti. “Adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz." diyen Kurtulmuş, adaletin en önemli tariflerinden birisinin, “İnsanın, kendi aleyhine olsa bile doğruyu, hakkı tespit etmesi ve onu tahkim etmesi olduğunu aktardı.
 

‘Aileyi sapkın lobilere teslim etmeyeceğiz’
Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise kalbi sökülmüş, vicdanı körelmiş
köhne düzeni değiştirmenin mücadelesini verdiklerini ifade ederek, “Aileyi sapkın lobilere
teslim etmeyeceğiz. Emeği sermayenin emrine vermeyeceğiz. Eğitimi bir medeniyet
mektebine çevireceğiz. Biz, medeniyetimize mensubiyetimizin mesuliyetiyle hareket
ediyoruz. Milletin ve kamu görevlilerinin gönlüne girmiş, orayı yuva bellemiş bir emek
hareketi olarak, işimiz ölümü bekleyen insanlıktan mucize çıkarmak; kapitalist müstağnilerin,
emperyalist müstekbirlerin, soykırımcı siyonistlerin pençesinden emeği, değerleri, insanlığı
kurtarmaktır” dedi.
 

‘Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız’
Mehmet Akif İnan’ın öncülüğünde başlayan hak ve özgürlük mücadelesinin 33. yılına
girdiklerini belirten Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim-Bir-Sen, 33 yıllık bir emek,
tecrübe, başarı ve onur mücadelesinin öyküsüdür. Bugün artık Eğitim-Bir-Sen, kurumsal
olgunluğun adıdır. 33 yıl önce yola çıkmak, mumdan gemilerle ateş denizlerinde sefere
çıkmak gibiydi. Yokluk ve zorluk zamanlarında ‘Ya bir yol bulacağız ya bir yol açacağız’ diyerek
bir mezradan, bir okulun sınıfından bütün dünyaya yayılan bir sendikal yolculuk başladı. 33 yıl
önce sadece bir sendika olarak değil, Hilfu’l-füdul Andı’yla şekillenen, fütüvvetten, ahilikten
beslenen, ‘başkalarına benzemeyen, kendisi olmayı önceleyen’ bir anlayışla ‘Erdemliler
Hareketi’ olarak yola çıkıldı. Bu destansı öyküyü başlatan, başarılarla büyüten, bugünlere
getiren başta Mehmet Akif İnan olmak üzere ahirete irtihal etmiş öncülerimize Rabbimden
rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet, mücadeleyi sürdüren siz liderlerimizin şahsında tüm
teşkilatımıza muvaffakiyet diliyor, şükranlarımızı sunuyorum. Eğitim-Bir-Sen’in 33. yılı kutlu
olsun. Nice 33 yaşlarda Eğitim-Bir-Sen var olsun.”
 

Tarihin doğru yerinde duran teşkilatız
Yalçın, Mevlana’nın ‘Derdimi seviyorum. Biliyorum ki derdimi veren de beni seviyor’
ifadelerine atıfta bulunarak, “Bizim hikâyemiz, derdi olanların, derdini sevenlerin hikâyesi;
derdi için ter dökenlerin, çile çekenlerin mücadelesidir. Mesajımız ise insanlığa bir uyanış ve
diriliş çağrısıdır. Biz ‘yol aziz, menzil mübarek’ diyerek kutlu yola revan olan, tarihin yanlış
gidişine dur demek için yola çıkan, köklerinden aldığı güçle tarihin doğru yerinde duran;
sömürü düzenini erdemli mücadeleyle değiştirmenin, ümmetin özgürlük mücadelesine omuz
vermenin, emeği kapitalizmin zindanından azat etmenin mücadelesini verenleriz. Söylemi ve
duruşuyla milletin umudu olan bir teşkilatız. 28 Şubat’ın soğuk elleri inancımızın boğazına
sarıldığında, vesayetin gölgesinde yaşamayı reddeden, adaletin güneşi doğsun diye mücadele
eden, ne darbenin zulmüne eğilen ne de ‘adam aldırma da geç’ diyen, ‘bu millet iradesine
pranga vurdurmaz’ diyerek 12 milyon 300 bin imzayla özgürlüğün önünü açan, şafağı
beklemeyen, şafağı getiren bir teşkilatız. Malatya’da, Samsun’da, Bursa’da ‘ortak akıl’
mitingleriyle yüz binleri buluşturan, darbecilere ‘dur, söz millette’ diyerek millî iradeye sahip çıkan, imam hatip ortaokullarının, Kur’an kurslarının yeniden açılmasını, Kur’an-ı Kerim ve
siyer derslerinin müfredata girmesini sağlayan, katsayı adaletsizliğini çöp sepetine atan
teşkilatız. 17-25 Aralık’ta, Gezi kalkışmasında, 6-8 Ekim provokasyonunda, Çukur teröründe,
paralel pusularla, gölge oyunlarıyla, terörle, milletin istikametini değiştirmek isteyenlere
karşı, küresel operasyonu gören, sesini yükselten, gerektiğinde sahaya inen teşkilatız. 15
Temmuz’da tankların gölgesinde büyüyen korkuyu tekbirlerle, salalarla parçalayan, Akif
İnan’ın ‘Bir kurşun yağmuru altında kaldık /Anıtı dikilse korkusuzluğun’ dizelerindeki gibi,
ölümü öldüren bir cesaretle korkusuzluğun anıtını diken, al bayrağın altında, vesayetin tarihe
gömülmesinde rol alan, tarihin doğru yerinde duran teşkilatız” diye konuştu.
Kanun değişmeli, adil bir toplu sözleşme masası kurulmalıdır
Önlerinde yeni sorumluluklar, çözümü bekleyen sorunlar bulunduğunu vurgulayan Yalçın,
şunları söyledi: “Enflasyonun ücretliyi ezdiği bir vasatta toplu sözleşme görüşmeleri
yapılacak. Buradan açıkça ifade ediyorum: Bu toplu sözleşme sistemiyle yeni bir toplu
sözleşme yapmanın anlamı kalmamıştır. Kanun değişmeli, adil bir toplu sözleşme masası
kurulmalıdır. Masada elimizi kolumuzu bağlayan 4688 sayılı Kanun’u değiştirmek için yoğun
gayret içindeyiz. Bakanlığa kanunla ilgili çok detaylı bir çalışma sunduk. Süreç işliyor,
görüşmelerimiz devam ediyor. Örgütlenme özgürlüğünü genişleten, dayanışma aidatı ve grev
hakkı içeren, adil bir hakem kurulu tesis eden, alternatif uzlaştırma yolları getiren, tutanak
sistemini güçlendiren, toplu pazarlık için yeterli süreyi öngören, kapsamı genişletilmiş bir
toplu sözleşme sistemini hep birlikte tesis edeceğiz.”
 

Çarpık kamu personel rejimi ve adaletsiz vergi sistemi değişmeli
Ali Yalçın, sistemik olmayan düzenlemelerle iyice çarpıklaşmış kamu personel sistemini de, az
kazanandan çok, çok kazanandan az alan adaletsiz vergi sistemini de örgütlü güçleriyle
değiştireceklerinin altını çizerek, “Birinci dereceye yükselen her memura 3600 ek gösterge
hakkını birlikte elde edeceğiz. Sözleşmeli istihdamdan kadrolu istihdama yeniden geçişi
birlikte gerçekleştireceğiz. Aileye saldırıları birlikte püskürteceğiz” diye konuştu.
Aile örselenirse değerlerimizi koruyamayız
Ailenin küresel bir saldırı altında olduğuna dikkat çeken Yalçın, şöyle devam etti: “Aileyi
değersizleştiren sapkın ideolojiler medyada cirit atıyor. Sosyal medyadan, aklın sınırlarını
zorlayan her türlü ifsat topluma saçılıyor. Sabah programlarındaki melanetler milleti ifsat
ediyor, diziler sapkınlıkları meşrulaştırıyor. Adı aileyi koruma olan ama içinde aile ile ilgili tek
bir hüküm bulunmayan 6284 sayılı Kanun aileye suçlu muamelesi yapıyor. Bu şartlar altında
aileyi korumak bir beka meselesidir. İnancımızı, değerlerimizi, merhameti, ahlakı, saygıyı
öğrendiğimiz aile örselenirse bu değerler de yok olur. RTÜK, yalnızca müstehcenlik ve şiddet
konularında değil, toplumu tahrip eden bu gibi yayınlara da tedbir almalıdır. Gündüz kuşağı
programları ile ne ar kaldı ne edep kaldı ne hayâ kaldı. Bu programlar için de derhal tedbir
alınmalıdır. 6284, İstanbul Sözleşmesi ruhundan arındırılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin
feshedilmesinde teşkilat olarak kararlı duruşumuzun payı çok büyüktür.”
 

Sorunları birlikte çözeceğiz
Sendikacılığın çözüm üretme mercisi olduğunu belirten Yalçın, “Sorunları da birlikte
çözeceğiz. YÖK Kanunu’nun revize edilmesini, akademisyenlerin ücretlerinin iyileştirilmesini,
üniversitelerde idari personelin yer değişikliği talebinin sağlanmasını ve alım gücünün
yükseltilmesini birlikte başaracağız. Gelişmekte olan üniversiteler başta olmak üzere idari
personelin akademisyenlere tanınan haklardan faydalandırılmasını da yargıya taşıdığımız
doçentlik başvuru şartlarının değişmesini de eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin unvan,
yetki ve sorumluluk bazlı ücretlerinin yeniden değerlendirilmesini de birlikte sağlayacağız.
Öğretmenlerin adil ve sürdürülebilir bir yer değişikliği mekanizmasına kavuşması, şube
müdürlerinin, şeflerin ve müfettişlerin sesine kulak verilmesi, öğretmenken şube müdürlüğü
kadrolarına atananlara uzman ve başöğretmenlik için başvuruda bulunma hakkı verilmesi,
müfettişlerin mali haklarında artış sağlanması, ek ders esaslarının yeniden düzenlenmesi, ek
ders birim ücretinin artması, okulların bütçe sorununun çözüme kavuşturulması, öğretmen
açığının kapatılması, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin genel idare hizmetlerine
geçirilmesi, özlük haklarının iyileştirilerek ek göstergelerinin yükseltilmesi, yönetici
görevlendirme yönetmeliğinin değişmesi, proje okulları, öğretmen ve yöneticilerinin geleceği
konusundaki belirsizliğin giderilmesi gibi, bütün sorunları örgütlü gücümüzle birlikte
çözeceğiz” ifadelerini kullandı.


Fotoğraf ve Kısa Film Yarışmasının Kazananları Açıklandı
Törende ilk olarak Fotoğraf Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu. Birincilik Ödülü İroni isimli
çalışması ile Veyis Polat’a, İkincilik Ödülü, Köyde Sinema eseri ile Mustafa Kılıç’a, Üçüncülük
Ödülü Okul isimli fotoğrafı ile Yüksel Açıkgöz’e verilirken, Mehmet Akif İnan Özel Ödülünü
Küçük Pehlivan Hazır isimli çalışmasıyla Seyit Ali Ünal kazandı. Eğitim temalı kısa film
yarışmasında ödüller de sahiplerini buldu. Birincilik ödülü, "Mavi Mont" adlı yapımıyla Sinan
Koca’ya verildi. İkincilik ödülüne "Aç Açına" adlı yapımıyla Ahmet Batuhan Toğaç layık
görülürken, üçüncülük ödülünü "İkilem" adlı yapımıyla Ebubekir Sefa Akbulut kazandı.
Ödül töreninin ardından Genel Başkan Ali Yalçın, ilçe temsilcileriyle; Genel Sekreter Talat
Yavuz, şube sekreterleriyle; Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mesut Öner,
teşkilatlanmadan sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Abdülaziz Aydın, mali işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Basın ve
İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman, basın ve iletişimden
sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Ramazan Çakırcı, hukuk ve toplu sözleşmeden sorumlu şube başkan
yardımcılarıyla; Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Deniz, eğitim
ve sosyal işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla bir araya geldi.

Kaynak: HABER MERKEZİ