Bundan 117 yıl önce 12 Ağustos’ta ulaşımda eşitlikçi bir dönem başladı. O güne dek otomobil, yalnızca zenginlerin sahip olabileceği bir statü sembolüydü. Henry Ford’un vizyonu ise ‘herkesin binebileceği bir araba’ üretmekti. Bu yaklaşım, ulaşımı demokratikleştirerek hem işçi sınıfının hem de kırsalda yaşayanların hayatında yeni bir çağ başlattı.

MONTAJ HATTI DEVREYE GİRDİ
Ford, bu hedefe ulaşmak için dönemin üretim anlayışını kökünden değiştiren montaj hattı sistemini uygulamaya koydu. Daha önce bir otomobilin üretimi günler, hatta haftalar sürerken, T Modeli’nin üretim süresi saatlere indi. Bu hız, maliyetleri ciddi şekilde düşürdü ve otomobili orta sınıfın da satın alabileceği fiyatlara getirdi.

EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ SATIŞ BAŞARISI
1908-1927 yılları arasında 15 milyondan fazla T Modeli üretildi. Bu rakam, o döneme kadar eşi benzeri görülmemiş bir otomobil satış başarısıydı. Araç, sade ama dayanıklı tasarımıyla kırsal alanlardan şehir merkezlerine kadar her yerde kullanılabiliyordu. Parçalarının kolay değiştirilebilmesi, zorlu yol şartlarında bile bu modeli cazip kıldı.

TEKERLEKLER ÜZERİNDE BİR DEVRİM
T Modeli’nin yaygınlaşması, şehir planlamasından turizme, iş hayatından günlük yaşama kadar pek çok alanda köklü değişiklikler yarattı. İnsanlar artık yürüyüş mesafesinin ötesine geçebiliyor; iş yerlerini, yaşam alanlarını ve tatil rotalarını buna göre planlayabiliyordu.
Otomobil tarihçileri, T Modeli’ni yalnızca bir mühendislik başarısı değil, modern yaşam tarzının başlangıç noktası olarak nitelendiriyor. Bugün bile, bazı koleksiyoncuların ve klasik otomobil tutkunlarının gözdesi olan T Modeli, ‘tekerlekler üzerinde bir devrim’ olarak hatırlanıyor.

Kaynak: Haber Merkezi