Şemdinli, Hakkari’nin güneydoğusunda, Türkiye-İran-Irak sınırlarının kesiştiği noktaya yakın bir konumda yer alıyor. İlçe toprakları, tarih boyunca Urartular, Medler, Persler ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin hakimiyetinde kalmış. Özellikle Osmanlı döneminde bölge, stratejik önemi nedeniyle askeri ve ticari geçiş yolları arasında bulunuyordu. 19. yüzyılda Osmanlı yönetimi altında olan Şemdinli, Tanzimat dönemiyle birlikte idari anlamda çeşitli düzenlemelere tabi tutuldu. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise Hakkari’ye bağlı bir ilçe statüsü kazandı.

Dağlık ve engebeli bir araziye sahip olan Şemdinli, Zap Suyu’nun oluşturduğu vadilerle çevrili. Bu yapısı, hem doğal güzellikler hem de zorlu yaşam koşullarını beraberinde getiriyor. İlçenin ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayanıyor. Ayrıca son yıllarda tarım ve küçük çaplı ticari faaliyetler de gelişmeye başladı. Şemdinli, farklı kültürlerin buluştuğu bir yerleşim olarak biliniyor. Bölgede Kürt kültürü ve gelenekleri güçlü şekilde hissediliyor. Yöresel müzik, halk oyunları ve el sanatları, ilçenin kültürel kimliğinin önemli parçalarını oluşturuyor.

PEKİ, ŞEMDİNLİ İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Şemdinli ismi, bölgenin tarihi ve dini kökenleriyle bağlantılıdır. İlçenin adı, 'Şemdin' kelimesinden türemiştir. Rivayetlere göre, bu isim 14. yüzyılda bölgede yaşayan ve Nakşibendi tarikatının önemli isimlerinden biri olan Seyyid Şemdin’e dayandırılıyor. Seyyid Şemdin, bölge halkı üzerinde büyük manevi etkiye sahip olduğu için adı zamanla bu coğrafyayla özdeşleşti. Osmanlı arşivlerinde ve eski kayıtlarda da Şemdinli’nin bu isimle anıldığı görülüyor. İsimdeki '-li' eki ise Türkçede aidiyet ve mensubiyet bildiren bir ek. Dolayısıyla 'Şemdinli', 'Şemdin’e ait olan, Şemdin ile ilgili yer' anlamına geliyor. Bu da bölgenin hem dini hem de kültürel kökenlerini yansıtan bir isim niteliği taşıyor.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK