Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, konserlerine devam ediyor. Senfoni, 1 Mart Cuma günü saat 20.30'da Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda özel bir konser ile seyirci karşısına çıkacak. Şef Orhun Orhon yönetiminde sahne alacak konserde solist olarak ise kontrabas sanatçısı Gizem Sözeri yer alacak. Programda ise Claude Debussy'nin ‘Bir Kır Perisinin Öğleden Sonrası İçin Prelüd’, Serge Koussevitzky'nin ‘Kontrabas Konçertosu’ ve Maurice Ravel'in ‘Kaz Ana Suiti’ eserleri çalınacak.

EMPRESYONİST AKIMIN ÖNCÜ BESTECİSİ: CLAUDE DEBUSSY

Fransız besteci Claude Debussy, müzik tarihinde önemli bir yere sahipti. Empresyonist akımın önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilmesine rağmen bu tanımı kabul etmese de, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında etkili bir besteci olarak öne çıktı. Maddi imkanları sınırlı bir ailede dünyaya gelen Debussy, müzik yeteneğini genç yaşta göstererek on yaşında Paris'in önde gelen müzik okulu Conservatoire de Paris'e kabul edildi. Başlangıçta piyano eğitimi almasına rağmen, muhafazakar profesörlerin onayını alamadığı yenilikçi kompozisyon tarzıyla dikkat çekti. Olgun tarzını geliştirmek uzun zaman aldı ve uluslararası üne kavuşması, neredeyse kırk yaşında tamamladığı tek opera olan "Pelléas et Mélisande" ile gerçekleşti. Debussy'nin orkestral eserleri arasında "Prélude à l'après-midi d'un faune" (1894), "Nocturnes" (1897–1899) ve "Images" (1905–1912) önemli yer tutar.

MÜZİKAL DEHA MAURİCE RAVEL

Maurice Ravel, 20. yüzyılın önde gelen bestecilerinden biri olup özellikle orkestrasyon alanında büyük başarılar elde etmiştir. En ünlü eseri olan "Bolero", onun müzikal dehasını yansıtan önemli bir yapıt olarak kabul edilir. Ayrıca, Rus besteci Modest Musorgski'nin "Bir Sergiden Resimler" adlı piyano eserini orkestrasyonu da Ravel'in tanınmış çalışmaları arasında yer alır. Uluslararası Telif Hakları Hukuku'na göre, Ravel'in eserleri 1 Ocak 2008 tarihinde birçok ülkede kamu malı statüsüne geçti. Bu durum, eserlerinin geniş bir kitle tarafından erişilebilir hale gelmesine ve daha geniş bir kitleye ulaşmasına olanak tanımakta. 

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER