Yaz aylarının gelmesi ve hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte, orman yangını riski kritik seviyelere ulaştı. Özellikle ormanlık alanlarda yapılacak en küçük bir dikkatsizlik, binlerce hektarlık alanın yok olmasına ve birçok canlının yaşamını yitirmesine neden olabiliyor. Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Yüksel Karaman, yangınların büyük oranda insan kaynaklı ihmaller ve bilinçsizlik nedeniyle çıktığını belirtti.

‘İNSAN KAYNAKLI İHMALLER YANGINLARI TETİKLİYOR’
Başkan Yüksel Karaman, “Ormanlık alanlarda yapılan pikniklerde veya doğa gezilerinde cam şişe, sigara izmariti gibi yanıcı ve kırılgan atıkların açıkta bırakılması, doğrudan yangına davetiye çıkarıyor. Yaz aylarında, güneş ışınlarının bu tür cam gibi cisimler üzerinden odaklanması, sanki bir büyüteç işlevi görerek kuru otları tutuşturabiliyor. Bu nedenle, özellikle sıcak ve kuru havalarda orman çevresinde yapılan her türlü faaliyet çok daha dikkatli ve bilinçli bir şekilde gerçekleştirilmelidir” dedi.

Başkan Karaman

‘TEHLİKELİ TESİSLER ORMANLARI TEHDİT EDİYOR’
Ormanlara yakın yerlerde patlayıcı maddeler veya yanıcı kimyasallar barındıran tesislerin kurulmasının yangın riskini artırdığına dikkat çeken Başkan Karaman, “Bu tür tesislerin orman alanlarından uzak bölgelerde konumlandırılması, olası bir kazanın yangına dönüşmesini önleyebilir. Ancak maalesef, özellikle plansız ve kontrolsüz yerleşimlerle bu risk büyümekte, ormanlar ciddi tehdit altında kalmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘EĞİTİM VE BİLİNÇSİZLİK ORMANLARI TEHLİKEYE ATIYOR’
Orman ve çevre konularında yeterli eğitim ve araştırma yapılmadığını, bunun da insanların doğaya karşı duyarsız ve bilinçsiz davranmasına yol açtığını söyleyen Karaman, “Ne yazık ki bazı kesimler ormanları sadece ekonomik çıkar sağlanacak bir rant alanı olarak görmekte. Bu anlayış, ormanların korunmasını ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakılmasını engelleyen en büyük sorunlardan biridir” dedi.

ORMANLARIN EKOLOJİK ÖNEMİ
Ormanların sadece ağaç yığını olmadığını vurgulayan Karaman, “Ormanlar, temiz hava üretir, atmosferdeki zararlı gazları emer ve oksijen sağlar. Aynı zamanda erozyonun önlenmesinde, su döngüsünün düzenlenmesinde kritik rol oynar. Boş ve verimsiz alanların ağaçlandırılması, sadece toprak kaybını engellemekle kalmaz, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede de çok önemli bir adımdır” şeklinde konuştu.

‘AĞAÇ SEVGİSİ KÜÇÜK YAŞLARDA KAZANDIRILMALI’
İnsanlara küçük yaşlardan itibaren ağaç ve doğa sevgisi aşılanmasının yattığını ifade eden Başkan Karaman şu ifadelere yer verdi; “Ailede başlayan eğitim, okul ortamlarında pekiştirilmeli. Çocukların doğayla iç içe olmaları, kuş seslerini dinlemeleri, ormanda hayvanları gözlemlemeleri onların doğaya karşı derin bir sevgi ve sorumluluk duygusu geliştirmelerini sağlar. Okullarda düzenlenen doğa yürüyüşleri, kamp aktiviteleri ve çevre bilinci eğitimleri, bu sevginin oluşmasında ve kalıcı olmasında büyük önem taşır.”

‘RUH SAĞLIĞINA KATKI SAĞLIYOR’
Orman içindeki yürüyüşlerin sadece fiziksel değil, ruhsal sağlığa da olumlu etkileri olduğunu belirten Karaman, “Japonya’da geliştirilen ve dünya çapında yayılan ‘orman terapisi’ uygulaması, insanların doğayla kurduğu bağ sayesinde stres seviyelerinin düştüğünü ve ruhsal iyileşmenin sağlandığını göstermektedir. Bu nedenle, ormanların korunması sadece çevresel değil, aynı zamanda sağlık açısından da hayati önem taşımaktadır” diye konuştu.

Doğanın korunmasının bir zorunluluktan çok yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Karaman, “Her birimizin vicdanına seslenen, ağaç sevgisini ve çevre bilincini erken yaşta kazandıran bir eğitim anlayışı oluşturmalıyız. Çünkü ne yazık ki her noktaya bekçi koymak ya da kamera yerleştirmek mümkün değildir. Bu nedenle en etkili önlem; insanın kendi iç motivasyonunu harekete geçiren, vicdanına dokunan eğitimdir” dedi.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER