Antalya Yaşam Hastanesi’nden Uzman Psikolog Anıl Yıldız, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirerek, dengeli kullanımın önemine dikkat çekti. Yıldız, sosyal medyanın çocuklar için hem faydalı hem de riskli olabileceğini belirtti ve ebeveynlere rehberlik yapmaları gerektiğini vurguladı.
SOSYAL MEDYANIN FAYDALARI
Sosyal medyanın çocuklar için bazı faydalar sunduğunu ifade eden Yıldız, “Özellikle pandemi döneminde sosyal medya, çocukların arkadaşlarıyla iletişimde kalmasına yardımcı oldu. Sosyal medya, çocukların yaratıcılıklarını sergileyebileceği bir alan sunuyor. Video çekebilir, çizim paylaşabilir ve kendi içeriklerini üretebilirler. Ayrıca ilgi alanlarına göre bilgi edinebilecekleri platformlar da mevcut. Örneğin, tarih, bilim ya da müzikle ilgili içeriklere kolayca ulaşabiliyorlar” dedi.
SOSYAL MEDYANIN RİSKLERİ
Sosyal medyanın çocuklar üzerinde olumsuz etkilerinin de olabileceğini dile getiren Yıldız, “Sosyal medyada maruz kalınan siber zorbalık, çocukların özgüvenini ciddi şekilde zedeleyebiliyor. Aynı zamanda başkalarıyla kıyaslama yapma durumu da yaygın. ‘O daha güzel’, ‘Onun daha çok takipçisi var’ gibi düşünceler, çocukların mutsuz olmasına ve özgüven eksiklikleri yaşamasına neden olabiliyor” diye konuştu.
Sosyal medya kullanımının çocukların fiziksel sağlığını da etkileyebileceğini belirten Yıldız, “Ekran süresi fazla olan çocukların uyku düzeni bozulabiliyor. Ayrıca sosyal medyada her içerik çocuklar için uygun olmayabiliyor. Şiddet ya da cinsellik içeren içeriklerle karşılaşmaları, gelişimlerini olumsuz etkileyebilir” dedi.
ÖZGÜVEN VE BENLİK ALGISINA ETKİSİ
Sosyal medyanın dikkat süresi, hafıza ve öğrenme becerileri üzerindeki etkilerini de değerlendiren Uzman Psikolog Anıl Yıldız, “Sosyal medya, hızlı ve dikkat çekici içeriklerle dolu. Bu durum, çocukların uzun süre bir şeye odaklanmasını zorlaştırabiliyor. Özellikle TikTok ve Reels gibi kısa videolar, çocukları hızlı tüketime alıştırıyor ve bu da ders çalışırken ya da kitap okurken sıkılmalarına yol açabiliyor” şeklinde konuştu.
Sosyal medyanın doğru kullanıldığında çocuklara farklı öğrenme yolları sunduğuna da değinen Yıldız şu ifadelere yer verdi; “Eğitici ve ilgi çekici içerikler, çocukların öğrenme sürecini destekleyebilir. Görsel, işitsel ve etkileşimli içerikler sayesinde bazı çocuklar konuları daha iyi kavrayabiliyor. Ancak dikkat dağınıklığı yaşanıyorsa, bu durum derin öğrenmeyi zorlaştırabiliyor.”
Sosyal medyanın çocukların özgüvenine etkilerini de anlatan Yıldız, “Çocuklar, paylaştıkları içeriklerin aldığı beğenilere çok dikkat ediyor. Eğer fazla beğeni alırlarsa başarılı hissediyorlar, az beğeni alırlarsa yetersiz olduklarını düşünüyorlar. Bu da özgüvenin dışarıdan gelen onayla şekillenmesine neden oluyor. Takipçi sayısı arttıkça, çocuklar kendilerini daha popüler hissediyor ancak bu durum, sosyal medyada nasıl göründüklerine odaklanmalarına yol açabiliyor” dedi.
DİJİTAL ZORBALIĞIN PSİKOLOJİK SONUÇLARI
Dijital ortamda yaşanan zorbalık, şiddet ve dışlanma olaylarının çocuklar üzerinde derin etkiler bıraktığını belirten Yıldız, “Dijital zorbalığa uğrayan çocuklar, sürekli kaygı ve tedirginlik yaşayabiliyorlar. Bu durum, uyku sorunlarına, iştahsızlığa ve sosyal ortamlardan kaçınmaya yol açabiliyor. Uzun süreli zorbalık, çocuklarda depresyon belirtilerine yol açabiliyor ve özgüven kaybına neden olabiliyor” şeklinde konuştu.
Dijital zorbalık konusunun asla küçümsenmemesi gerektiğini de vurgulayan Yıldız, “Siber zorbalık uzun süre devam ederse, çocuklar depresif bir ruh haline girebiliyor ve kendilerini değersiz hissedebiliyorlar. Bu da çocukları dijital dünyaya daha fazla yönlendirebilir ve bir kısır döngü oluşmasına neden olabilir” dedi.
EBEVEYNLERE ÖNEMLİ UYARILAR
Ebeveynlere önemli uyarılarda bulunan Uzman Psikolog Anıl Yıldız, “Çocuklar sosyal medya kullanımını dengeli ve denetimli bir şekilde yapması gerekmektedir. Ebeveynlerin rehberliği bu noktada çok önemli. Çocukların dijital dünyada sağlıklı bir şekilde varlık göstermeleri için denetim ve denge şart” şeklinde konuştu.