Tarihler 6 Şubat 2023’ü gösterirken Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem adeta Türkiye’nin kalbine bıçak gibi saplandı. 11 ili etkileyen depremlerde yüzbinlerce kişi yaralandı, Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. On binlerce aileyi evsiz bırakan felaketin üzerinden geçen 2 yılda ne acılar dindi ne de oradaki İnanların ihtiyaçları tam anlamıyla karşılanabildi.
Antalya Emek ve Demokrasi güçleri 6 Şubat Depreminin 2. yılında depremde hayatını kaybeden yurttaşları anarak yaşanan aksaklıkları ve sorumluların ceza almasını talep etti. Attalos Anıtı önünde gerçekleştirilen anma etkinliği hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşuyla başladı, saygı duruşunun ardından Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına Kadriye Tuğcu dikkat çekici ifadeler kullandı.
ORGANİZASYON ÇÜRÜK
‘2 yıldır yüreğimize saplanan onlarca kara saplı bıçakla yaşıyoruz’ diyen Kadriye Tuğcu, “ Aradan iki yıl geçse de ne yasımız bitti. Ne acımız dindi ne de öfkemiz. Öfkeliyiz. Çünkü 6 Şubat 2023’te doğal bir afetin göz göre göre büyük bir felakete dönüşmesine tanık olduk. On binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan, kentlerimizi yerle bir eden bu felaket göz göre göre geldi. Öfkeliyiz. Çünkü ülkeyi yönetenlerin akla, bilime, mantığa, uyarılara kulaklarını tıkamasını on binlerce yurttaş canları ile ödedi. 1999 Marmara depreminin ardından dönemin Cumhurbaşkanı “Altımız çürüktür, ama yine de bu altın üstünde yaşamaya mecburuz. Bu depremden çok şey öğrendik.” demişti. 24 yıl sonra gerçekleşen 6 Şubat depremi ise üstümüzün, yani mevcut devlet organizasyonunun, altımızdan çok daha çürük olduğunu göstermiştir” dedi.
BİZLERE BU ACILARI REVA GÖRENLERİ UNUTMAYCAĞIZ
Kadriye Tuğcu, dolayısıyla iki yıl önce yaşadığımız yıkımın sebebi ne tek başına depremdir. Ne de binalardır. Ancak asıl sorumlu bu kar hırsını besleyenler, büyütenlerdir. İmar afları gibi garabetlere imza atarak suç işleyenlerdir. Denetim yapmaktan, etkili yaptırımlar uygulamaktan, süreçleri kurallara uygun yürütmekten aciz bir hukuk sistemi inşa edenlerdir. İnsan hayatını yok sayan bu sistemi her gün yeniden üretenlerdir. Aradan yüz yıl da geçse yaşadığımız acıları, bu acıları bizlere reva görenleri unutmayacağız” diye konuştu.
NEREDE BU KAYNAK?
İktidarın depremlerdeki yaraların sarılması için bütçeden 2 Trilyon TL’ye yakın kaynak ayırdığını açıkladığını söyleyen Tuğcu, “Buna ek olarak Milli Dayanışma adı altında bir paket çıkardı. Halktan alınan KDV, ÖTV. Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi vergiler fahiş oranda artırıldı. Ama bu kaynakların nereye, kime gitti belli değil. Aradan geçen iki yıla rağmen deprem bölgesinde hala tek bir çivinin çakılmadığı, molozların dahi kaldırılmadığı yerler var. Binlerce insan hala çadırlarda yaşamaya devam ediyor. Yüz binlercesi 21 metre karelik teneke konteynerlerde, konteyner kente dönüşmüş şehirlerde kaderin terk edilmiş durumda. Barınma, sağlıklı beslenme ve eğitim sorunları başta olmak üzere, en temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan sorunlar sürüyor” diye konuştu.
EN TEMEL HAKLARINI İSTİYORLAR
‘Aradan geçen iki yıla rağmen, milyonlar anayasasında sosyal hukuk devleti yazan bir ülkenin yurttaşları olarak en temel haklarını istiyor’ diyen Kadriye Tuğcu sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı, “Son söz olarak buradan depremzedeler başta olmak üzere tüm halkımıza sesleniyoruz. Depremlerin, sellerin, doğa olaylarının binlercemizi yaşamdan koparan birer felakete dönüştürüldüğü, bizim payımıza her seferinde acıların, yıkımların düştüğü, ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü, Haklarımızın, özgürlüklerimizin ortadan kaldırıldığı bu bozuk düzende sağlam çark olmaz. İnsana, emeğe, doğaya düşman bu bozuk düzene, bu köhne sisteme karşı emek ve demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı bir kez daha sevgiyle, saygıyla anıyoruz.”